Arşiv Belgelerine Göre İskenderun Gümrük (Rüsumat) Binası ve Bu Binada Alexandre Vallaury’nin Rolü
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Hatay Türkiye(056hcgc41)
Anahtar Kelimeler: Gümrük Sistemi, Rüsumat Emaneti, Liman Kenti, İskenderun Gümrük Binası, Alexandre Vallaury
Özet
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri temel bir gelir kaynağı olan gümrük sistemi, Tanzimat’la birlikte yeni yapılanmaya tabi tutulmuştur. 1859’da on yedi nezarete ayrılan gümrükler, İstanbul Emtia Gümrük Eminliği’ne bağlanmış, bu eminliğin adı 1870’te Rüsumat Emaneti olarak değiştirilmiştir. 1880’de ise gümrük nezaretleri ve müdürlüklerinin sayısında artış gözlenmiştir. Bu nezaretler Bağdat, Beyrut, Bursa, Cidde, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Girit, Halep, İstanbul, İşkodra, İzmir, Konya, Musul, Preveze, Sakız, Selanik, Trabzon, Trablusgarp, Yemen ve Yozgat’tır. Söz konusu çalışma ise Halep Nezareti’ne bağlı İskenderun Gümrük Binası’nı odak noktasına almaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bölgenin önemli liman kentlerinden biri haline gelen İskenderun’da mevcut gümrük binası, artan ticari hacme yanıt vermekte yetersiz kalmıştır. Dönem içindeki değişen talepler ve yaşanan doğal afetlerin yol açtığı hasarlar, gümrük alanının genişletilmesi ve modernize edilmesi zorunluluğunu doğurmuştur. İskenderun Gümrük Binası’nda dikkat çekici detaylardan biri de 1889-1910 yılları arasında Rüsumat Emaneti mimarı olan Alexandre Vallaury’nin hazırladığı projedir. Nitekim çalışma, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki belgelere dayanarak İskenderun Gümrük Binası’nın inşaat ve tamirat süreçlerini, mimarisini ve Alexandre Vallaury’nin bu yapıdaki kilit rolünü detaylandırmaktadır. Sultan II. Abdülhamid Han’ın Yıldız Albümleri’nden ve çeşitli kaynaklardan elde edilen fotoğraflar da veri olarak değerlendirilmiştir. Vallaury’nin İskenderun Gümrük Binası’ndaki rolü, onun çeşitli mimari külliyatında şimdiye dek bilinmeyen, ancak kayda değer bir halkasını temsil etmektedir.

