ISSN: 1301-255X
e-ISSN: 2687-4016

Ela Taş

Anahtar Kelimeler: Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı, Sodes, Van, İstihdam, Kadın, Dokuma

GİRİŞ

Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı tarafından 2008 yılında ilk olarak GAP bünyesindeki dokuz ilde uygulanmaya başlanan, 2010 yılında DAP bünyesindeki on altı ili, 2011’de Mersin, Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaraş ile 2013 yılında Sivas, Yozgat, Niğde ve Aksaray gibi toplam otuz üç ili bünyesine alarak, kapsamı genişletilerek sürdürülen ve kısaca SODES olarak bilinen Sosyal Destek Programı, dezavantajlı bölgelerin insan gücünü arttırmak ve onların topluma entegre olmalarını sağlamak amacıyla ortaya konan sosyal kalkınma programıdır.

İstihdam, sosyal bütünleşme, kültür – sanat – spor gibi ana başlıklardan oluşan bu program, il valilikleri koordinasyonunda, yerel yetkililerin geniş ölçüde yetkilendirildiği insan odaklı ve proje temelli bir girişimdir. Burada amaç kamu kuruluşları, il özel idareleri, belediyeler, köylere hizmet götürme birlikleri, üniversiteler, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları gibi yerel dinamiklerin ortaya koydukları proje ile temellendirilmiş fikirleri canlandırarak, göç, yoksulluk ve kentleşmeden kaynaklanan sorunları gidermektir. Bu çerçevede, yerel kuruluşlar tarafından hazırlanan ve amaca hizmet edecek proje tekliflerinden, Valilikler tarafından uygun görülenlerin, Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmesi ve faaliyete geçirilmesi sağlanarak, istihdam yaratılmakta ve toplumun dezavantajlı olarak sınıflandırılan kısımlarının ekonomik ve sosyal hayata iştirak etmeleri ve yine bu bölgelerde yaşayan çocuk ve kadınların sanatsal, kültürel ve sportif aktivitelerle kendilerini ifade etmeleri sağlanmaktadır[1] . SODES kapsamında yer alan illerden biri Van’dır.

Bilindiği gibi Van ilinin tarihi geçmişi M.Ö. 5 binli yıllara dayanır. Böylesine uzun bir geçmişe sahip olmasında kuşkusuz coğrafi konumunun payı büyüktür. Van’ın dağlık bir arazide yer alması ve karasal iklimin hâkim olması yöre insanını, geçinmek için hayvancılığa yöneltmiştir[2] . Geçimini hayvancılıkla sağlayan yörelerde el sanatlarının buna paralel bir gelişme gösterdiği ve küçümsenmeyecek bir öneme sahip olduğu bilinir[3] . Van ve yöresinde yaşayan insanların da geçmişte hayatı daha yaşanabilir hale getirmek, boş zamanlarını değerlendirmek ve aile bütçesine katkı sağlamak gibi sebeplerle günlük hayatta kullanabilecekleri eserleri, çevrelerinde buldukları hayvan lifleri, toprak, ağaç, gibi şekilsiz malzemeleri değerlendirerek ürettikleri ve bunları kendi kültürlerini yansıtan örgelerle bezedikleri günümüze ulaşan etnografik eserlerden anlaşılmaktadır. Bu eserler arasında kilim, halı gibi dokumalar, çorap gibi örgü işleri, oya gibi el işlemeleri, savat teknikli maden işleri, çanak – çömlek gibi seramikler yer alır[4] . Belirtmiş olduğumuz bu geleneksel sanatlar içinde en önemli yeri kilim dokumacılığı oluşturur.

Kilimler, atkı ve çözgü ipliklerinin kullanılmasıyla yapılan, desen ve örgelere bağlı olarak gelişen havsız dokumalardır[5] . Van’ın sert bir iklime sahip olması, yöre halkını besledikleri hayvanların yün ve kıllarını değerlendirmeye sevk etmiştir. Hayvanların liflerini ilkbahar ya da yaz aylarında kırkarak, iğ, çıkrık gibi araçlarla işleyerek ip haline getiren halk, bunları doğal boyar maddelerle renklendirmiş daha sonra tezgâh, kirkit gibi araçlar kullanarak kilim dokumada kullanmıştır[6] .

Yarım asır öncesine kadar yer tezgâhlarında çift kanat olarak, büyük boyutlarda ve[7] soğuktan korunmak gibi yaşamsal ihtiyaçlar doğrultusunda, hayvansal liflerle dokunan Van kilimleri, günümüzde dikey tezgâhlarda, daha küçük ebatlarda, turistik amaçlarla ve kısmen fabrika ipleri kullanılarak üretilmektedir. Yöre kilimlerine ağırlıklı kırmızı, siyah, lacivert ve beyaz renkler hâkimdir. İlikli kilim[8] tekniğinde dokunan kilimlerde ilikler zincir çekilerek kapatılır. Standart olmasa da yöre kilimlerinde 10 cm2.de 40 çözgü ipi, 230 motif atkısı yer almaktadır[9] . Van kilimlerinin yüzeyleri motiflerin yatay ve dikey düzlemler üzerine simetrik olarak yerleştirilmesiyle oluşturulur ve zemin genellikle tek bordürle çevrelenir. Ancak bazı kilimlerde birden fazla bordür kullanıldığı da görülür. Yöre kilimlerinin en önemli özelliği zeminde boş alana neredeyse yer verilmemesi[10] ve kadınların duygularını anlatmak için işledikleri motifleri bir araç olarak kullanmalarıdır. Kilimlerde analık ve doğurganlığı simgeleyen eli belinde, kahramanlık ve gücü simgeleyen koçboynuzu, yaratıcı aklı ve ticareti simgeleyen insan, üremeyi simgeleyen bereket, kaderi, alın yazısını simgeleyen yıldız, genç kızın evlilik isteğini anlatan küpe, kötülüklerden korunmayı sağlayan kurtağzı, zıtlıkları simgeleyen çengel[11], gelinin güzel topuğunu simgeleyen şimkubik, eli ifade eden lapik, Yüksekova’yı anlatan gülgever, Sarya isimli bir genç kızı anlatan Gülsarya gibi motiflere yer verilir.

Van kilimciliğinin 1990lı yıllara kadar yoğun bir şekilde sürdürüldüğü, bu zamana kadar yörede kırk adet kilim üretim ve satış mağazasının mevcut olduğu ancak bölgeye yeteri kadar turistin gelmemesi ve üretilen malların istenilen seviyede pazar bulamamasıyla bunların teker teker kapandığı kaynaklarda yer alan bilgiler arasındadır. Van kilimciliğini canlandırmak adına Van Valiliği’nin konuya el atıp, önemli bir gelir kaynağını oluşturan kilim dokumacılığını ayakta tutmak için çaba sarf ettiği, Van Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü bünyesinde Van Küçük El Sanatlarını Geliştirme ve Araştırma Okulu açarak buraya öğrenci aldığı, ayrıca atölyeler açarak eli kilim dokumaya yatkın, bu işi seven, çalışmaya ihtiyacı olan kişileri atölyelere yerleştirdiği bilinmektedir[12]. Bu çabaların yanı sıra Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde yer alan Türk El Sanatları Uygulama ve Araştırma merkezinde de kilim atölyelerinin kurularak, yörede yaşayan bayanların bu atölyelerde usta öğreticiler eşliğinde kilim dokuma faaliyetinde bulunmaları ve yöre kilimciliğinin eski canlılığına kavuşturulmaya çalışıldığı görülmektedir.

Yöre kilimciliğini yeniden canlandırma girişimlerinin bir ayağını da 2013 – 065 – 224 numara ile kabul edilen ve Kalkınma Bakanlığı tarafından SODES kapsamında finanse edilen “İplerle Dile Gelen Duygular” isimli proje oluşturmaktadır. 14.03.2013 tarihinde Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörlüğü bünyesinde yapılan başvuru, 19.07.2013 tarihinde 143.075,00 Türk Lirası bütçeyle onay almıştır. Söz konusu çalışma ile göçle yöreye gelerek, kenar mahallelerde hayatını sürdürmeye devam eden 18 – 29 yaş aralığında, eğitimini sürdürmeyen, herhangi bir geliri bulunmayan ve ataerkil düzen sebebiyle eve bağımlı yaşayarak, ücretsiz işçi konumunda bulunan dezavantajlı kadınların hem kendilerini değerli hissetmelerini hem de aile bütçesine katkıda bulunabilecekleri bir meslek edinerek toplumda daha iyi bir konumda olmaları amaçlanmış, onların geleneksel sanatlarımız arasında yer alan göçler ve teknolojik gelişmeler sonucu durma noktasına gelen kilim dokumacılığı faaliyetinde bulunarak, topluma kanalize edilmeleri hedeflenmiştir.

Yürütülen “İplerle Dile Gelen Duygular” adlı proje kapsamında bir dokuma atölyesi kurulması planlanmıştır. Atölyede, yörede dokuma yapmayı öğrenmek isteyen, eli bu işe yatkın ve herhangi bir geliri olmaması sebebiyle geri planda kalan dezavantajlı kadınlara dokuma eğitimi verilerek, onların birer dokuma ustası olarak topluma kazandırılmak istenmesi de ulaşılmak istenen gayelerdendir.

12 aylık bir dönemi kapsayan çalışmanın, ilk 3 aylık sürecini ofis kurulumu, proje tanıtımı ve kursiyer tespiti gibi hazırlık faaliyetleri oluşturmuştur. Projenin paydaş kurumu olan Van Milli Eğitim Müdürlüğü ile bağlantı kurularak, kuruma bağlı Bostaniçi Ticaret Lisesi’nde mesleki eğitimin verileceği atölyenin düzenlenmesi için bir sınıf sağlanmıştır. Bunun ardından ildeki demir ustaları ve marangozlarla görüşülerek dokuma tezgâhları, kirkitler ve oturaklar yaptırılmış, ip satıcılarından doğal boyar maddelerle renklendirilmiş farklı renklerde ipler satın alınmış ve bunların eğitim merkezine nakliyesi sağlanmıştır. Taşıma işleminin ardından atölye ortamı düzenlenmiş ve tezgâhlara arış (çözgü) atımı gerçekleştirilmiştir (Fotoğraf 1-2).


Bu düzenlemelerden sonra proje kapsamında bir usta öğretici, atölyeye iştirak edecek kadınların dokuma üretimi eğitimlerinin sağlaması amacıyla istihdam edilmiştir. İlerleyen süreçte dokuma yapımının teorik yönü[13] slaytlar eşliğinde tarafımızca kursiyerlere anlatılmış, tezgâh, kirkit, arış, argaç gibi araç ve malzemeler tanıtılmış, dokuma terminolojisi hakkında bilgilendirme yapılmış ve bundan sonra usta öğreticimiz eşliğinde pratik eğitim başlamıştır.

Üç aylık eğitimin tamamlanması birlikte 26.02.2014 tarihinde proje kapsamında düzenlenen atölyenin açılışı, ilin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.

(Fotoğraf 4, 7). Yöre kadınlarının istihdamının ve Van dokumacılığının yeniden hayat bulmasını sağlayan proje, çeşitli gazetelerde ve internet sitelerinde geniş çaplı yer bulmuştur.

Proje süresince yöreye ait orijinal kilimlerin tespiti yapılmış, dokuyucuların yeni dokumaları bu çerçevede ortaya koymasına gayret edilmiştir. Atölyemizde yöreye ait olduğu bilinen dikey kompozisyonda tasarlanan ve ana motifi akrep olan candan bezdiren, yapılması güç anlamlarına gelen Canbezar, diagonal kompozisyonda yapılan ve ana örgesini yıldızın oluşturduğu ve bin gül anlamına gelen Gülhazar, dikey kompozisyonda tasarlanan ve ana motifi muhabbet kuşları olan ve kanatları boru biçimli kuş anlamına gelen Lüleper, yine diagonal kompozisyonla, elibelinde yanışlarıyla yapılan ve Sarya adlı bir kadın tarafından dokunduğu düşünülen Gülsarya, yatay kompozisyon düzenli, lapik desenli ve Şehvan isimli bir ağa tarafından dokutturulan ve bu sebeple Şehvani olarak adlandırılan kilim, yine yatay kompozisyonlu olan ve Gevdan aşireti tarafından dokunan Gevdan ile büyük, geniş ovada yetişen gül anlamına gelen Gülgever gibi taban kilimi, divan kilimi, yastık kilimi gibi örnekler üretilmiştir (Fotoğraf 9, 15). Süreç içerisinde dokuyuculara m2 başına 120.00 Türk lirası verilmiş ve dönüşümlü olarak çalışan kursiyerlere, 10 aylık süreçte toplam 12.683,00 lira ücret ödenmiştir.

Yörenin kaybolmaya yüz tutmuş kilim dokuma sanatının yeniden canlandırılması adına önemli bir girişim olan proje, Van ilçe belediyelerine örnek olmuş, yeni atölyelerin açılması için fikir teşkil etmiştir.



On ay boyunca atölyeye devam ederek, dokuma yapmayı öğrenen kursiyerlere, ileriki yaşamlarında dokuma eğitimi verebilmeleri için çeşitli yöneticilerin katıldığı bir toplantı düzenlenerek sertifikaları takdim edilmiştir (Fotoğraf 8). Bu proje, yöreye geleneksel kilim dokumacılığını sürdürecek yeni dokuma ustalarını kazandırması açısından büyük önem taşımaktadır. Van Valiliği Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında yürüttüğümüz proje 17.07.2014 tarihinde sona ermiştir.


Sonuç

Toplumların kültürlerini yansıtan ürünler arasında yer alan el sanatlarını tanıtmak adına düzenlenen çeşitli etkinliklerde sunulan bildiriler ile yazılan makale ve kitapların sonucunda bilim insanlarının, söz konusu sanat ve zanaatların yaşatılması için bu mesleği icra eden kişilerin teşvik edilmesi, hibe ve kredilerle devlet tarafından desteklenmesi, üretimin eğitim – öğretim sistemiyle bütünleştirilmesi ve üniversitelerin ilgili bölümlerinin kaybolmaya yüz tutmuş bu mesleklerin erbabı sanatkârlarla işbirliği yaparak üretimi sürdürmeleri gibi gerekliliklerini dile getirdiği ve bunların çoğunun temenni boyutunda kaldığı görülmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen, Van Valiliği Sodes Birimi tarafından takip edilen, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü yürütücülüğünde gerçekleştirilen 2013-065-0224 numaralı “İplerle Dile Gelen Duygular” isimli proje ile bu dileklerin bir nebze de olsa vücut bulması sağlanmıştır.

Proje, hem geleneksel el sanatlarının sürdürülmesi ile ilgili dileklerin gerçekleştiği hem de SODES’in istihdam sağlayarak, çalışan insan gücünü arttırmaya yönelik isteklerini yerine getirmesi açısından önem taşımaktadır. Bu çalışma, ayrıca geleneksel sanatlarımızla ilgili girişimlerin, devlet ya da özel sektör tarafından desteklenmesiyle, yaşamaya devam edeceğini de ortaya koymuştur. Dileğimiz projenin yeni girişimcilere örnek oluşturması ve bu tarz çalışmaların artarak, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlarımızın canlanmasıdır.




KAYNAKÇA

Acar, Belkıs, (1975). Kilim ve Düz Dokuma Yaygılar, İstanbul.

Acar, Belkıs, (1982). B., Kilim, Cicim, Zili, Sumak Türk Düz Dokuma Yaygılar, İstanbul.

Afif, Erzen, (1986). Doğu Anadolu ve Urartular, Ankara.

Aldoğan, Ayşen 2009. Düz Dokuma Teknikleri ve Teknik Desen Çizimleri, Ankara.

Allane, Lee, (1995). Kilim A Buyer’s Guide, London.

Aytaç, Çetin, (1982). El Dokumacılığı, İstanbul.

Barlo, Hilmi Naili, (1940). Dokumacılık Malzemeleri, Ankara.

Bozkurt, Nebi, “Kilim”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cilt 26, Ankara 2002, s.3-5.

Bohmer, Harald, Koekboya, (İng. Çev. Lawrence E. Fogelberg), Germany Tarihsiz.

Çalış, Hasan 1969. Köy El Sanatları Kılavuzu, Ankara.

Deniz, Bekir 2000. Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları, Ankara.

Erbek, Güran, (1995). Anatolian Kilims I-II, Ankara.

Erbek, Mine 2002. Çatalhöyük’ten Günümüze Anadolu Motifleri, Ankara.

Honnigman, Ernst, Bizans Devleti’nin Doğu Sınırı (Çev. Fikret Işıltan), İstanbul.

Kaynaklar

  1. http://www.sodes.gov.tr/SODES.portal, erişim tarihi: 09 Haziran 2016.
  2. Van Tarihi hakkında geniş bilgi için bkz. E. Honnigmann Bizans Devleti’nin Doğu Sınırı (Çev. Fikret Işıltan), İstanbul.1970, s. 62-78.; Aydın Talay, Yıkılan Bir Şehrin Anatomisi, 1996, s. 22.; Yılmaz Öztuna, Devletler, Hanedanlar, İslam Devletleri, Ankara 1996, 60 vd.;
  3. Hasan Çalış, Köy El Sanatları Kılavuzu, Ankara 1969, s. 36-37.
  4. Ela Taş, Van El Sanatları, Van 2014, s. 15-55.
  5. Ahmet Uğurlu, “Kilim”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C. 2, İstanbul 1997, s. 1009.
  6. Geniş bilgi için bkz. Neriman Kırzıoğlu, Kars-Ardahan Çevresinde Tarihi Yazılı Halı ve Kilimlerden Örnekler, Kültür ve Sanat, Sayı 8, Ankara, 1990, s. 23.; Mehmet Sağ, Van Müzesi’nde Bulunan Van-Hakkâri Yöresi Kilimlerinin Tekstil Tasarımı Açısından Analizi, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Denizli 1995, s. 36.
  7. Recai Karahan, “Van Kilimleri”, Kültür ve Sanat, İstanbul, 1996, s. 44.
  8. Kilim teknikleri hakkında detaylı bilgi için bkz. Belkıs Acar, Kilim ve Düz Dokuma Yaygılar, İstanbul 1975.; Belkıs Balpınar Acar, Kilim, Cicim, Zili, Sumak Türk Düz Dokuma Yaygılar, İstanbul 1982.; Ayşen Aldoğan, Düz Dokuma Teknikleri ve Teknik Desen Çizimleri, Ankara 2009.
  9. Recai Karahan, a.g.m., s. 45.
  10. M. Sağ, a.g.t., s. 42.
  11. Mine Erbek, Çatalhöyük’ten Günümüze Anadolu Motifleri, Ankara 2002, s. 1 vd.
  12. İkram Kali, Bacasız Sanayi “Kilimcilik”, Dünya’da Van, Sayı 16, Van 1999, s. 2.
  13. Dokumacılık hakkında detaylı bilgi için bkz. Lee Allane, Kilim A Buyer’s Guide, London 1995.; Çetin Aytaç, El Dokumacılığı, İstanbul 1982.; Hilmi Naili Barlo, Dokumacılık Malzemeleri, Ankara 1940.; Nebi Bozkurt, “Kilim”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cilt 26, Ankara 2002, s. 3-5.; Harald Bohmer, Koekboya, (İng. Çev. Lawrence E. Fogelberg) Germany, Tarihsiz.; Bekir Deniz, Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları, Ankara 2000,; Güran Erbek, Anatolian Kilims I-II, Ankara 1995.; Fahrettin Kayıpmaz, “Anadolu Türk El Halı ve Kilimleri”, Türkiyemiz, Sayı 65, İstanbul 1991, s. 52-57.; Neriman G. Kırzıoğlu, Altaylardan Tuna Boyuna Türk Dünyasında Ortak Motifler, Ankara 1995.; Selçuk Mülayim, “Kökboyalar Üzerine Birkaç Not”, Türk Dünyası Araştırmaları, 1984, s. 134-136.; Nazan Ölçer, Kilimler, İstanbul 1988.; Zihni Rona, “Dokuma”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul 1997, s. 467 – 472.

Şekil ve Tablolar