ISSN: 1301-255X
e-ISSN: 2687-4016

Ebru Çatalkaya Gök

Anahtar Kelimeler: Geleneksel Türk Sanatları, Halı, Dokuma, Bibliyografya, Atlas

1.GİRİŞ

Halı dokuma sanatının köklerinin tarih öncesi dönemlere dayandığı bilinmektedir. Arkeolojik çalışmalara dayanılarak Orta Asya’dan Ön Asya’ya kadar yayılan bir kültür ürünü olduğu söylenebilir. “Oğuz lehçesinde yer alan “kalıng” (öncül im olarak kadına verilen çeyizlik armağan) sözcüğü zaman içerisinde ses değişimleri ile “kalı>halı” biçiminde önce Anadolu’da kentli Türkler tarafından kullanılmış daha sonrasında ise kırsal kesime yayılmıştır.”[1]

Anadolu Türk Halı sanatının öncüsü Pazırık halısıdır. Anadolu’da Bizanslıların yaşadığı çağda çeşitli teknikler ile düz dokuma yaygıları yapılmıştır.[2] Ancak Anadolu Selçukluları’nda düğüm tekniği ile Türk halı sanatında önemli atılımlar yapılarak yeni üsluplar doğmuştur. Osmanlı dönemi ise daha zengin renk ve desen gelişmeleri göstermiş ve dokunduğu bölgeye göre kişiliğini kazanmıştır. 16. yüzyıldan itibaren Türk halı sanatında, geometrik bezemeli halılar dışında ortaya çıkan çeşitli tiplerdeki halılar ile çok parlak bir devir başlamıştır.[3] Klasik devir olarak tanımlanan bu halılar dışında yüzyılın sonuna doğru Osmanlı Saray halıları grubu ortaya çıkmıştır. Natüralist motiflerin hakim olduğu Saray halıları 17. yüzyılın sonuna kadar ihtişamını sürdürmüştür.[4] Anadolu’da 17. ve 18. yüzyıldan itibaren Gördes, Kula, Ladik, Milas, Kırşehir, Mucur gibi ünlü halı merkezleri ortaya çıkmaya başlamıştır.[5] Halılar geleneksel halk üretimi olarak küçük tipte seccade, sedir ve duvar halısı tipinde dokunmuştur. 19. yüzyılın yarısında Hereke’de açılan fabrika ile Saray halıları geleneğini devam ettirmiş, Cumhuriyet döneminde ise Sümerbank’a katılmıştır.[6] Sümer Halı A.Ş. öncülüğünde Hereke dışında Isparta, Bünyan ve Diyarbakır şubesi halı fabrikalarına bağlı halı bölge müdürlükleri bulunmaktadır.[7] Batı’nın doğu mallarına olan ilgisinin artması ile ihracat amacıyla bu müdürlüklere bağlı halı üretim merkezleri kurulmuştur.[8]

Ülkemizde Karadeniz bölgesi hariç hemen hemen her tarafta bugün azalmış olsa da halıcılık yapılmaktadır. Cumhuriyet dönemi Türk halıcılığını ana hatlarıyla önce dört grupta ele almak mümkündür. Birincisi Osmanlı saray halıcılığının devamı olan Hereke halıları, ikincisi Batılı desen anlayışında tasarlanmış, ticari atölye halıcılığı; Isparta, Bünyan, Sivas halıları, üçüncüsü yerel halı tiplerinin atölye üretimi; Gördes, Kula, Bergama, Yahyalı, Kırşehir, Mucur, Lâdik, Ayvacık, Milas, Yağcıbedir, Döşemealtı, Niğde, Taşpınar, Sille halıları vb., dördüncüsü halkın kendi ihtiyacı için dokuduğu yerel halılar; Denizli-Çal, Adıyaman-Pişinik, Kahta ve Besni, Ağrı, Kars, Erzurum, Şanlıurfa, Gaziantep, Yunt Dağı, Beyşehir, Sivas-Şarkışla gibi Türkiye’nin hemen her yerinde dokunan halılar şeklindedir.

Halılara karakterize olmuş motif ve renkler yöreleri birbirinden ayıran önemli özelliklerdir. Kullanılan hammaddenin bükümü, kalitesi, renklerin nasıl boyandığı, düğüm sıklığı vb. estetik boyutlar ise dokunduğu bölgenin değerleridir.[9] Bu nedenle Türk halıları dokunduğu yerin ve zamanın antropolojik, etnolojik ve etnografik değer belgelerini oluşturmaktadır. Bu değerler her yörede birbirinden farklı veya benzer özellikler yansıtmaktadır.

Araştırmada halı alanında yapılmış akademik çalışmalar göz önünde bulundurularak, Türkiye el dokuma halı atlası çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışmada geçmişten günümüze kadar çalışılmış yazılı ve dijital kaynaklar incelenerek hangi yöreler ile ilgili ne kadar çalışma yapıldığı sayısal veriler ile belirlenmiştir. Çalışmada betimleme araştırma modeli kullanılarak 1992 adet bilimsel araştırma taranmıştır. Ancak halı bölge adının doğrudan yer aldığı çalışmalar göz önünde bulundurularak bu sayı 559 adet’e indirgenmiştir. Bu doğrultuda 227 adet makale, 215 adet bildiri, 23 adet kitap ve 94 adet doktora, sanatta yeterlik ve yüksek lisans tezine ulaşılmıştır. Konu başlıkları halı ve şehir/ilçe isimleri ile sınırlıdır. Başlıklarında kirkitli dokuma gibi genel ifadelere yer veren çalışmalar ile genel bölge ismi veren çalışmalar kapsam dışı bırakılmıştır. Yayınlanmamış tebliğlere, yabancı kaynaklara yer verilmemiştir. Veri toplama aracı olarak daha önce çalışılmış olan bu araştırmalar incelenerek çizelge oluşturulmuştur. Elde edilen sayısal veriler ile hiç araştırma yapılmamış yöreler belirlenerek yeni çalışmalara rehberlik etmesi düşünülmüştür.

2.BÖLGELER ATLASI

Geleneksel el halıcılığı hakkında bilimsel toplantılarda sunulan sözlü bildiriler, makaleler, yüksek lisans, doktora ve sanatta yeterlik tez gibi bilimsel yayınlar taranarak oluşturulmuştur. Türkiye bölgelerinden Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, İç Anadolu, Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgeleri olarak yedi bölüme ayrılarak geleneksel halı bölgeleri derlenmiştir. Böylelikle hangi bölgede, hangi yöre ile ilgili, ne kadar, hangi bilimsel araştırmanın yapıldığı belirlenmiştir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde; Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Doğu Anadolu bölgesinde; Ağrı, Elazığ, Erzurum, Kars, Malatya, Muş, Tunceli, Ardahan, Iğdır, İç Anadolu bölgesinde; Eskişehir, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Sivas, Yozgat, Aksaray, Karaman, Karadeniz bölgesinde; Bolu, Gümüşhane, Kastamonu, Marmara bölgesinde; Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, İstanbul, Kocaeli, Ege bölgesinde; Afyonkarahisar, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak, Akdeniz bölgesinde; Antalya, Burdur, Isparta, Mersin’de yapılan bilimsel çalışmalar Tablo 1’de sunulmuştur.





3. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Orta Asya halklarının dokuma sanatı olan halı geleneksel Türk sanatları içerisinde önemli bir yere sahiptir. İnsanlar evlenme ve ölüm geleneklerine kadar her vesile ile dokumuş oldukları halıları yaşantıları boyu kullanmışlardır.

El dokuma halısı, hem ülkenin kültürel değerlerinin tanıtımında hem de ekonomik boyutta geçmiş ile gelecek arasında köprü oluşturmaktadır. Aynı zamanda halı birkaç yüzyıl yaşayan canlı bir varlık gibi olduğu için onun doğal ve kültürel çevresi araştırılmalıdır. Bu nedenle geçmişten günümüze kadar halı ile ilgili yapılan her bir çalışma gelecek nesillere aktarımının yapılabilmesi için böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyulmuştur.

XVII. yüzyıldan sonra ticari amaçla bazı yörelerde Batı zevkine göre üretilen halılar zaman ile doğal, coğrafi ve işlevsel özelliklerini, efsanelerini, motif adlarını ve bölgesel deyimlerini değişerek kaybetmeye başlamıştır. Günümüzde halen faal olarak dokuyan kişiler yitip gitmeden önce bu özelliklerin belirlenemediği halı bölgeleri yazılı kaynaklara kazandırılmalıdır. Bu araştırma ile hiç araştırma yapılmamış ve az çalışılmış bölgelerin belirlenerek yeni çalışmalara rehber olması amaçlanmıştır.

Araştırma sonucunda sırasıyla en çok Isparta, Uşak, Konya, Milas, Döşemealtı, Çanakkale, Ayvacık, Ladik, Taşpınar, Yağcıbedir, Sivas, Aksaray, Kırşehir, Kula halıları ile ilgili akademik çalışmalar yapıldığı tespit edilmiştir. Bu bölgeler ile ilgili çalışmalarda eksik alanlar varsa belirlenip buna göre yeni çalışmalar yapılmalıdır.

Şanlıurfa, Adıyaman, Ağrı, Elazığ, Muş, Ardahan, Van, Hakkari, Bitlis, Iğdır, Eskişehir, Yozgat, Bolu, Gümüşhane, Kastamonu, Bilecik, Bursa, İstanbul, Afyonkarahisar, Kütahya, Burdur, Mersin bölgelerinde ise el halıcılığı ile ilgili akademik çalışmaya az rastlanılmıştır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde; Mardin, Siirt, Batman, Kilis, Doğu Anadolu bölgesinde; Bingöl, Erzincan, Şırnak, İç Anadolu bölgesinde; Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Karadeniz bölgesinde; Amasya, Artvin, Çorum, Giresun, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Karabük, Düzce, Marmara bölgesinde; Edirne, Kırklareli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova, Ege bölgesinde; Bilecik, Akdeniz bölgesinde; Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye illerinde ise yapılmış hiçbir akademik çalışmaya rastlanılmamıştır.

Bu bölgelerden özellikle Karadeniz bölgesinde halıcılık yapılmadığı bilinse de bazı bölgelerde yapılan yeni taramalarda gün yüzüne çıkan veriler ile karşılaşılabilmektedir. Bu nedenle alan taramalarına devam edilerek ayrıntılı şekilde halı üzerine araştırmalar yapılması önerilmektedir.

Araştırmaya benzer olarak Sürür[11] “Türkiye Halı Tipleri Atlası” isimli çalışmasında Türkiye kapsamında halı bölgeleri belirlenerek harita üzerinde dağılımı yapılmış ve ayrıntılı olarak Malatya halı merkezlerinin dağılımına yer verilmiştir. Araştırma kapsamında bu iki harita karşılaştırıldığında benzerlik göstermektedir. Çalışmadan farklı olarak Mersin, Bursa, Bolu, Gümüşhane, Kastamonu, Aksaray, Yozgat, Iğdır, Ardahan, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep yöreleri ilave olarak halı merkezlerinin dağılım haritasına (Fotoğraf 1) dahil edilmiştir.

Bir diğer benzer bir çalışma Akpınarlı ve Arslan[12] “El Halıcılığının Bölgelere Göre Coğrafi Dağılımı” isimli çalışmasında altı farklı bölge ve 32 yöre şeklinde coğrafi dağılım yapılarak, halıların özelliklerine yer vermiştir. Her iki çalışma karşılaştırıldığında yöreler ve bölgeler arasındaki dağılım benzerlik göstermektedir. Çalışmadan farklı olarak güncel coğrafi dağılma Doğu Anadolu bölgesi de dahil edilerek (Fotoğraf 1) halı yörelerinin dağılımı genişletilmiştir.

KAYNAKÇA

Akpınarlı, Feriha ve Arslan Pınar (2016). “El Halıcılığının Bölgelere Göre Coğrafi Dağılımı”, Akademik Sanat, Y.1, S.1, s.20-29.

Aslanapa, Oktay (2005). Türk Halı Sanatının Bin Yılı, İstanbul: İnkılap Kitabevi.

Deniz, Bekir (1985). “Osmanlı Devri Anadolu- Türk Halıları”, Bilim Birlik Başarı, Y.11, Sayı 42, s.8-12.

Kayıpmaz Fahrettin ve Kayıpmaz, Naciye (1991). “Geleneksel Kültür Mirasımız Anadolu Türk El Halı ve Kilimleri”, Türkiyemiz, Y.21, S.65, s. 52-61.

Küçükerman, Önder (1987). Anadolu’nun Geleneksel Halı ve Dokuma Sanatı İçinde Hereke Fabrikası Saray’dan Hereke’ye Giden Yol, İstanbul: Sümerbank.

Küçükerman, Önder (1990). Batı Anadolu Türk Halıcılık Geleneği İçinde İzmir Limanı ve Isparta Halı Fabrikası, İstanbul: Sümerbank.

Önder, Mehmet (1965). “Konuşan Türk Halıları”. Türk Kültürü, C.III, S.29, 1965, s.340-343.

Öney, Gönül. (1985) “Türk Halı Sanatı II Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi”, Bilim Birlik Başarı, Y.10, S.41, s.4.

Sürür, Ali. (1987) “Türkiye Halı Tipleri Atlası”. III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi bildirileri V. Cilt Maddi Kültür, s.347-367.

Tekçe, Fuat (1995). Anadolu Türk Halıcılığı I, Ankara.

Ürer, Harun (2007). Haneden Ticarethaneye Batı Anadolu Halıcılığı (1836-1935). İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi.

Kaynaklar

  1. Fuat Tekçe, Anadolu Türk Halıcılığı I, Ankara, 1995, s.4-5.
  2. Gönül Öney, “Türk Halı Sanatı II Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi”, Bilim Birlik Başarı, Y.10, S.41, 1985, s.4.
  3. Oktay Aslanapa, Türk Halı Sanatının Bin Yılı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2005, s.303-305.
  4. Mehmet Önder, “Konuşan Türk Halıları”. Türk Kültürü, C.III, S.29, 1965, s.342.
  5. Bekir Deniz, “Osmanlı Devri Anadolu- Türk Halıları”, Bilim Birlik Başarı, Y.11, Sayı 42, 1985, s.11.
  6. Önder Küçükerman, Anadolu’nun Geleneksel Halı ve Dokuma Sanatı İçinde Hereke Fabrikası Saray’dan Hereke’ye Giden Yol, Sümerbank, İstanbul, 1987, s.58.
  7. Önder Küçükerman, Batı Anadolu Türk Halıcılık Geleneği İçinde İzmir Limanı ve Isparta Halı Fabrikası, Sümerbank, İstanbul, 1990, s.229.
  8. Harun Ürer, Haneden Ticarethaneye Batı Anadolu Halıcılığı (1836-1935), Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir, 2007, s.V.
  9. Fahrettin Kayıpmaz ve Naciye Kayıpmaz, “Geleneksel Kültür Mirasımız Anadolu Türk El Halı ve Kilimleri”. Türkiyemiz, Y.21, S.65, 1991, s. 52.
  10. Bölgelere göre Ulaşılabilen El Dokuması Halılar hakkında yapılan bilimsel yayınlar listesi, AKM tarafından hazırlanan “Türk Halıcılığı” kitabında “Halı Bibliyografyası” başlığı ile yayınlanacaktır
  11. Ali Sürür, “Türkiye Halı Tipleri Atlası”. III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi bildirileri V. Cilt Maddi Kültür, 1987, s.367.
  12. Feriha Akpınarlı ve Pınar Arslan, “El Halıcılığının Bölgelere Göre Coğrafi Dağılımı”, Akademik Sanat, Y.1, S.1, 2016, s.20-29.

Şekil ve Tablolar