ISSN: 1301-255X
e-ISSN: 2687-4016

Batuhan KARAMAZI, Ömer ZAİMOĞLU

Akdeniz Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk El Sanatları

Anahtar Kelimeler: Alafaradin, Cicim, Kilim, Korkuteli, Büyükköy, Küçükköy.

1. GİRİŞ

Bu çalışmanın amacı, Antalya dokumaları içinde yer alan ancak son yıllarda unutulmaya yüz tutmuş olan Büyükköy ve Küçükköy’e ait yöresel ve kültürel özellikler taşıyan kilimlerin özelliklerinin tespit edilerek belgelenmesi ve gelecek nesillere aktarılmasının sağlanmasıdır. Bunun yanı sıra yöre insanı tarafından oldukça geniş bir kullanım alanı olduğu belirtilen düz dokuma örneklerini kayıt altına almak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, düz dokumaların tarihçesi, kullanılan malzemeler, araçlar, uygulanan teknikler, desenler vb. belirlenmiştir. Araştırmada bölgede tespit esilen dokumalar alan araştırması yöntemi kullanılarak kataloglanmıştır. Bölgeye özgü dokumaların kullanıma bağlı nedenlerden dolayı artık yapılmaması ve bulunan örneklerin de çeşitli nedenlerle azalması bakımından tüm özellikleri ile tespitinin yapılıp kayda alınması kültürel mirasın korunması bakımından önem arz etmektedir. Çalışmanın kapsamı Korkuteli ilçesi Büyükköy ve Küçükköy dokumalarından oluşmaktadır.

Korkuteli, Antalya’nın Kuzeybatısında ve Akdeniz bölgesinin ilçeleri arasında yer almaktadır. Alafaradin dokumalarının merkezi olarak bilinen ve Korkuteli ilçe köylerinden olan Büyükköy ilçe merkezine 18 km, Küçükköy ise 14 km uzaklıktadır.

“Korkuteli, doğusunda Antalya merkez ilçesi, batısında Muğla’nın Fethiye ilçesi Burdur’un Gölhisar ve Çavdır ilçeleri, güneyinde Kumluca ve Elmalı ilçeleri, kuzeyde Burdur’un Bucak ve Tefenni ilçeleri ile çevrili bulunmaktadır. Yüzölçümü 2471 kilometre karedir. Soğuk hava göller bölgesinden, sıcak hava Akdeniz bölgesinden intikal etmektedir. Osmanlı şehzadelerinden biri olan Sultan Korkut burada eğitim görmüş olup lalalığını yine burada yapmıştır. Bu yüzden Korkut’un eli anlamına gelen ‘‘Korkuteli’’ ismi ilçenin adı olmuştur. Korkuteli ilçesi, Teke Bölgesi’nde yer almakta olup folklorun diğer konularında olduğu gibi müzik aletleri- müzikal yapı ve geleneksel bakımından Yörük (konar-göçer) yaşamın tüm karakteristik özelliğini taşımaktadır. Zamanının çoğunluğunu hayvancılık ve göçle geçiren, avlanan Yörükler, günlük kullandıkları eşyaların büyük bir kısmını hayvansal ürünlerden elde etmektedir.[1] ”

Fethedilen bir yer iskana açılırken iskân edilen ahalinin iskân yerine kendileri ile ilgili şahıs, oba, oymak ve boy adlarının yanında sosyal hayata dair çeşitli isimler vermeleri doğal bir süreç olarak bilinmektedir. Bu çerçevede Teke adı hakkında farklı görüşler bulunmakla birlikte Hamitoğulları’nın Antalya kolunun Emir Mübarizü’d-din Mehmet Bey zamanında Teke ili olarak anılmaya başladığı ve Teke Bey olarak da tanınan bu zattan sonra ‘‘Teke Oğulları’’ adını aldığı düşünülmektedir.[2]

Anadolu’ya yerleşim esnasında adlandırma yapılırken bölgenin toprak, su, iklim ve coğrafi yapısına göre, adlandırma yapıldığı; Türkmen oymaklarının adlarına göre de bölgelere değişik adların verildiği bilinmektedir. Teke bölgesine yerleşen birçok Yörük ve Türkmen aşiretleri iskân oldukları yerlere kendi adlarını vermişlerdir. Bu duruma en güzel örnek, Korkuteli ilçesine bağlı Küçük Ali Fahrettin Köyü (günümüzdeki adı Küçükköy kasabası) ile Büyük Ali Fahrettin köyünün (günümüzdeki adı Büyükköy kasabası) reislerinin adlarıyla anılmasıdır. Küçük Ali Fahrettin, kasabanın en eski mezarlığında bir tepe üzerinde, Türk motifli mezarındaki mezar taşı kitabesinde (H 747) M. 1346-1347 senesinde vefat ettiği kayıtlar da yer almaktadır. Bu aşiret reisi, Korkuteli ve yakınlarında, yaklaşık 1300 fütuhatın ardından kendi adıyla anılan köyü kurmuştur. Abisi olduğu tahmin edilen Büyük Ali Fahrettin de yine aynı şekilde Küçükköy’ün yakınına yeni bir yerleşim yeri kurmuştur.[3] ”

Küçükköy sakinlerinden olan Şaban Culduz’un[4] vermiş olduğu bilgilere göre, Alafaradin dokumalarının tarihi 1200’lü yıllara dayandığı söylenilmektedir. Culduz, Küçükköy ve Büyükköy’ün iki kardeşin köyü olduğu, Büyük Ali Fahrettin’in mezarının hacdan getirilmediğini söylemiştir. Culduz, dokumacılığın köyde yaygın bir biçimde yapıldığını fakat günümüzde eskiye nazaran oldukça azaldığını belirtmiştir.

Bölgede yer alan dokumlar hakkında Büyükköy’ün eski Muhtarı, Ali Bucaklıoğlu’nun[5] vermiş olduğu bilgilere göre, 1999 ve 2000 yılları arasında yaklaşık 50 ile 100 yıllık eski halı, kilim ve haba dokumalarının, Büyükköy Merkez Camisi’nden çalındığı söylenilmektedir. Bu dokumaların 100 ile 150 tanesi Göllü kilim, 30 tanesi Haba (Benli Haba Kilimi), 15-20 tanesinin ise, Seccade (Namazlık) dokumalarından oluştuğu belirtilmektedir.

Ali Bucaklıoğlu’dan alınan bilgilere göre, 1985 yılında Halk Eğitim Merkezi Bozova Çerkez köyü sakinlerinden olan Ali İhsan kızı Fatma Batmaz tarafından açılmıştır. Aynı yıl içerisinde Korkuteli Kaymakam vekili Mehmet Yoran tarafından 1986’nın mayıs ayında öğrenci yetersizliği nedeni ile kapatılmıştır. Bu zaman dilimi içerisinde 10-15 civarında halı dokunulmuştur.

Büyükköy sakinlerinden çiftçi Halil İbrahim Çöllüoğulları’nın[6] 07.03.2020 tarihinde şifahen verdiği bilgilere göre 2015 yılından bu yana iş gücü olmadığı için dokumacılık yapılmamaktadır. Yörede yapılmış olan son dokumaların ise, torunlarına hediye amacıyla dokunduğu ifade edilmiştir.

2. ALAFARADİN KİLİM DOKUMALARINDA KULLANILAN MALZEME VE TEKNİKLER

2.1. Alafaradin Dokumalarında Kullanılan Malzemeler

2.1.1. Tezgâh

Köylerde düz dokuma yapmak için evlerde ahşap tezgâhlar (Fotoğraf 1) kullanılmaktadır. Son dönemlerde Halk Eğitim Merkezinde ve dokuma işiyle uğraşan köylüler, metal sarma tipi tezgâhları kullanmaya başlamıştır (Fotoğraf 2). Bölgedeki tezgahlar alt, üst ve iki yan tahtadan oluşurlar. Bunlara; “yan tahtası, alt ve üst tahtası” adı verilir. Çözgüleri dolandığı yere “Topak”, çözgünün ortasında bulunan, çözgü iplerinin arasını açıp kapatmaya yarayan parçaya; “Kücü” denir ve vişne ağacından yapılır. “Mengene” çözgü tellerini gergin tutmaya yarayan bir alettir.[7]

2.1.2. Kirkit

Kirkit çok dişli bir alettir. Dokumalarda atkı ve düğüm ipliklerini sıkıştırmaya yarayan, yapımında ağaç ve hayvan kemikleri kullanılan ya da metalden imal edilen bir alettir. Yörede kullanılan kirkitler bölgede yetişen ağaçlardan imal edilmektedir. Görsel 3’de de görüldüğü üzere bölgede yapılan dokumalarda yaygın olarak ahşap kirkit kullanılmaktadır.

2.1.3. Kirmen

Kirmen, yün eğirmek ve tek bükülü ip yapmak için kullanılan bir araçtır. Orta ekseninde ince bir çubuk olan ve uçları aşağı doğru eğik iki ahşap parçanın artı şeklinde birbiri içine geçirilmesinden meydana gelir. Eğirilen Yün iplikler bu artı şeklinde olan çubuklar arasında çapraz şekilde sarılır, istenilen miktarda iplik biriktiğinde orta eksen çubuğu sonrada artı çubukları çekilerek çıkarılır. Böylece iplik yumak halinde elde edilir[8] . Tespit edilen (Fotoğraf 4) kirmenler vişne ağacı başta olmak üzere bölgede yetişen ağaçlardan yapılmaktadır.

2.2. Alafaradin Dokumalarında Görülen Motif ve Kompozisyon Özellikleri

Küçükköy muhtarlığı tarafından “Alfaradin Kilimi” adıyla patenti alınan kilimler, Büyükköy’de “Göllü Kilim” adıyla bilinir. Desenlerde kullanılan sayılara “Dört göllü Kilim, Beş Göllü Kilim, Altı Göllü Kilim vs.” olarak bilinir.[9]

Alafaradin Kilimlerinde bilinen motiflerin dışında bölgeye has motifler de bulunmaktadır. Yörede kullanılan motifler; Gölü motifi, Kadife motifi, Ceviz Motifi, Cıngırdak motifi, Diş motifi, Bışkı motifi, Benli Haba motifi, Ala boncuk motifi, Çanak motifi, Kazayağı motifi, Sinekkanadı motifi, Kayma motifi, Kestane motifi, Yaybaşı motifi, Çıngıllı Kelebek motifi, Eli böğründe motifi, Topal evli motifi, Hamıylı motifi, Tazdan Motifi, Çiçek aba motifi, Oyma motifi, Çuval göbeği motifi, Kol motifi, Darak aba motifi, Taraklı motifi, Parmak motifi ve Şibe motifidir.[10] Bu motiflerin birçoğu yörede tespit edilen kilimlerde görülmektedir.

Yöredeki dokumalarda önceden doğal boya kullanılırken günümüzde daha çok kimyasal boyalar tercih edilmektedir. Doğal boyaların kullanıldığı dönemlerde, boz renk elde etmek için ağaç dalı, sarı renk elde etmek için papatya, yeşil renk elde etmek için ceviz yaprağı, bordo renk elde etmek için Kızılçam kabuğu ile Adaçayı karıştırılır, siyah renk elde etmek için de soba kurumu kullanılmaktaydı. Yörede elde ediliş yöntemine ise “açılama” denir. Bu yöntemde öncelikle ipler cevizli suya bırakılıp bekletilir daha sonra da soba kurumu ile renk verilirdi. Boyayı sabitlemek için “mordanlama” işleminde şap ve ezentere bitkisi kullanılmaktaydı. Günümüzde kimyasal boyanın yaygınlaşması ile doğal boya kullanımı terk edilmiştir. [11]

2.3. Alafaradin Dokumalarında Kullanılan Teknikler

2.3.1. Kilim

Kilim (gelim, kelim, kilim) adlarıyla anılmakta olup hemen hemen dünyanın birçok yerinde bu adlarla kullanılmaktadır. Kilim; havsız, düz yüzeyli, yer yaygısı olarak kullanılan bütün atkı yüzlü dokumalara verilen isimdir. Aynı zamanda iki iplikli bir dokuma türüdür. Kilim dokumalarında hakim olan ip atkı ipidir ve çözgü yüzeyde değil sadece saçaklarda görünür.[12]

Bölgede tespit edilen kilimlerde dokuma tekniği olarak ilikli ve iliksiz dokuma tekniği kullanılmaktadır. İlikli dokuma tekniği; dokuma sırasında atkı ağızlığı el ile yani parmaklarla açıldığı için parmak kilimi, her motifte farklı atkı kullanımı nedeniyle atkıların aynı çözgü aralığından geri dönüşlerinde motif şeklinde göre dikey yönde meydan gelen yarık ya da ilikler nedeniyle “ilikli kilim” denir.[13] İliksiz dokuma tekniği ise; dikey çizgilerin oluşmasını engellemek için çoğunlukla çapraz ve enine çizgilerden oluşan desenlerin dokunmasında kullanılmaktadır.[14]

Bölgede kilim dokunurken dokumanın ortasına gelindiğinde “kilim ortası batıyo, saabı gelsin” denir. Kilim sahibi dokuyuculara tatlı, patlamış mısır, helva getirir. Dokumanın bitimine de “Kesdel” denir. Kilimi dokuyanlar; “makas kesmiyor!” diyerek bahşiş isterler, kilim sahibi de onlara bahşiş verir. Ayrıca bölgede kilim dokunurken söylenen maniler vardır:[15]

“Halı dokurum halı,
Ortası beyaz-sarı,
Beni yardan ayıran,
Kirli gömlekli garı..”

2.3.2. Cicim

Kilimlerde olduğu gibi, çözgü ve atkı sisteminden başka, bir de renkli desen ipliklerinden meydana gelmektedir. Şöyle ki; atkı veya çözgülerin birbirini gizlemeden eşit aralıklarla kesiştiği bez dokuma veya atkı yüzlü dokuma arasına çoğunlukla geniş zeminler üzerinde renkli desen ipliklerinden kabartma desenler meydana gelir. Zemini meydana getiren atkı ve çözgüler çoğunlukla aynı renk ve ipliklerden oluşmaktadır. Normal olarak atkı atıldıktan sonra, desenin durumuna göre çözgü gruplarından belirli aralıklarla çözgü çiftleri bazen 3 tek veya 2 çift çözgü olarak ayrılabilir. Dokumanın arkasından gelen desen ipliği ön tarafa geçip bu çözgü grubunu atladıktan sonra tekrar arkaya geçer ve arkaya bir sıra atkı geçirilmesi sırasında bekletilir. Atkı geçirildikten sonra arka yüzden çapraz olarak yukarıya geçer ve aynı yerden veya bir ileri veya geri kayarak tekrar ön tarafa geçip, belirli bir çözgü grubunu atlayarak arkaya geçip bekler. Bu arada çözgü grubuna dolanmış olur. Bazı durumlarda birbirine çok yakın veya ufak desenlerde yaygının yüzünde yaptığı bir atlamadan sonra, hemen arkadan bir miktar boşluk atlayarak, desenin öteki ucunda yeniden ön tarafa geçer. Desenlerin birbirleri ile olan durumlarına göre dokuyucu çok az da olsa bu şekilde tatbik edebilir.[16]

2.3.3. Zili

Zilileri cicimlerden ayıran en önemli özelliklerden biri, çözgü çiftlerinin bozularak, üç veya beş üstten bir alttan geçen değişik renkteki desen ipliklerinin, kendi aralarında bir boydan bir boya gitmesi ve tüm zemini 2-1, 3-1 veya 5-1 atlamalarla doldurmuş olmalarıdır. Bir sıra böyle dokunduktan ve araya iki sıra atkı atılıp sıkıştırıldıktan sonra ikinci sıra gene atlamalarla boydan boya doldurulur. Zililerde iki sıra atkı atılır. Zililerde daha çok enine ve boyuna çizgiler yapılır. Atlamaların kaydırılması ile de çapraz zililer yapılabilir.[17] Bölgede dokunan kilimlerde kullanılan desen ve motiflerin aynı şekilde zililerde de kullanıldığı tespit edilmiştir.

2.3.4. Sumak

Cicim ve zililerde olduğu gibi, çözgü ve atkılar dışında ayrıca renkli desen iplikleri ile dokunmaktadır. Ancak bazı yörelerde araya atkı atılmadan dokunan çeşitlerinin de olduğu görülmektedir. [18]

3. ALAFARADİN DÜZ DOKUMA YAYGILARININ KULLANIMALANLARI

Küçükköy sakinlerinden olan Kamile Sarıcık’ın[19] 07.03.2020 tarihinde şifahen verdiği bilgilere göre; Alafaradin düz dokuma yaygılarının arasında namazlık, heybe, çuval, torba, yer sergisi, duvar kilimi, eşik kilimleri yer alır. Siparişi verecek kişi ip ve masraflarını kendisi karşılamaktadır. Dokuma için getirilen malzeme tartı yardımıyla tartılmaktadır. Daha sonra çıkan malzemenin durumuna göre boyut ve motifler belirlenmektedir.

3.1. Yer Sergisi

Oda veya çadır içine sermek amacıyla dokunmaktadır. Bu türdeki düz dokuma yaygılar Anadolu’nun her yerinde görülmektedir. Genellikle bir oda büyüklüğündedir. İçlerinde, 5-6 m2 büyüklüğünde örneklerde bulunmaktadır. Batı Anadolu Bölgesi’nde ilikli kilim tekniğinde dokumuş örneklerine sıkça rastlanmaktadır. Dokuma tekniğindeki basitlik nedeniyle, halk arasında bu kilimler çul ismiyle anılmaktadır. [20] (Örnek No: 3,4). Küçükköy’de genellikle yere serilerek kullanılmasının yanında yeni evlenen gelinlerin odalarının duvarlarına asılarak güzel bir görüntü sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Büyükköy’de oldukça çok küçük ebatlarda kilim tekniğinde dokunmaktadır.

3.2. Duvar Kilimi

Duvardan gelecek nem ve soğuk havayı önlemek veya duvarı süslemek amacıyla dokunmaktadır. Bir duvar ölçüsünde dokunduğu için eni dar ve boyu uzun olarak bilinmektedir. Genellikle 4-5 m uzunluğunda ve 2-3 m enindedir. İlikli kilim tekniğiyle dokunulmuş örnekler yaygın olarak kullanılmaktadır[21] (Örnek No: 6). Yörede yapılan saha araştırmasında bu dokuma örnekleri kilim tekniğinde dokunmuştur. Duvarı kaplayacak boyutlarda dokunmaktadır. Büyükköy’de ise, ‘‘Göllü kilim’’ olarak isimlendirilmektedir. Küçükköy’de eni dar ve boyu uzun olarak dokunan bu dokuma türleri ‘‘İyi kilim’’ şeklinde adlandırılmaktadır.

3.3.Eşik Kilimi

Kapı eşiğine sermek amacıyla dokunmaktadır. Bu nedenle küçük boyutlu olduğu görülmektedir. Motif açısından diğer düz dokuma yaygılardan bir farkı yoktur. Kilim tekniğinde dokunduğu gibi, cicim veya zili teknikleriyle de dokunulabilmektedir[22] (Örnek No: 1). Yörede çoğunlukla kilim tekniğine dokunan eşik kilimleri paspas olarak da kullanılmaktadır. Bu dokuma türlerinin üzerinde yıldız yanışlarının sıkça kullanılması ‘‘Yıldızlı İyi Kilim’’ olarak adlandırılmasında etken olmuştur.

3.4.Namazlık (Seccade)

Halk arasında “namazla veya namazlığa” diye de bilinmektedir. Anadolu’da en fazla görülen yaygılar arasında yer almaktadır. Kilim, cicim, zili teknikleri ile dokunmaktadır.[23] Korkuteli Alafaradin dokumalarında namazlık boyutları değişiklik göstermektedir (Örnek No:2, 5). Yörede namazlık olarak kullanılan bu dokuma türleri genellikle, kilim ve cicim tekniğinde dokunmaktadır. Namazlık dokumaları, üzerinde uygulanan teknik ve kullanılan yanışlar bakımından farklılık göstermekle birlikte, cicim tekniğinde dokunan örnekler ‘‘Çiçek aba’’ olarak adlandırılmaktadır.

3.5. Çuval

Halk arasında çuval ve dimi gibi isimlerle anılmaktadır. İçlerinde buğday, arpa, bulgur gibi, tahıl türü bitkiler ve un saklamak veya taşımak amacıyla kullanılmaktadır. Yaptığı işe göre de un çuvalı, yük çuvalı, ashab çuvalı (elbise çuvalı) gibi isimlerle anılmaktadır[24] (Örnek No:9). Kamile Sarıcık’ın verdiği bilgilere göre çuval dokumalar daha çok sipariş üzerine dokunmaktadır. Kullanım amacına uygun olarak kalın ve sık örgülü dokunmaktadır. Kenarlarında taşımayı kolaylaştırması için kuşak dokunur. Genellikle desensiz ya da çubuklu dokunur.

3.6. Heybe

Halkın en çok kullandığı dokumalar arasında yer almaktadır. Tarlaya çalışmaya gidenlerin ya da alışverişe çıkanların omuzlarına aldıkları ya da ortasındaki yırtık olan kısmından boyunlarına geçirip, ön ve arkalarında taşıdığı dokumalar olarak bilinmektedir. Bazen de at ve eşek üzerine atılmaktadır. Bu örnekler, dokundukları malzeme ve tekniklere göre değerli veya değersiz sayılmaktadır[25] (Örnek no:8). Kamile Sarıcık’tan alınan bilgilere göre her çeşit renkte, doğal yün ip kullanılır. Dokuma tekniği olarak kilim ve zili dokuma tekniği kullanılmaktadır. Heybelerin cep kısımları zili tekniği ile benli haba ve göz motifleri kullanılarak dokunmuştur. Orta kısımlar genelde kilim tekniği ile dokunup çubuk, kadife, tırnak motifleri kullanılmıştır. Bölgede dokunan heybeler genel amaçların yanı sıra düğünlerde heybe omza alınır ve içine ekmek konularak gelin evine gidilir. Ekmek düğün evine bırakılır, kız evinden düğün için kesilen kurbanların boynunu içine koyarlar ve kız evinin haberi olmadan kız evinden tabak çanak, bardak, kaşık vs. ne bulunursa gizlice alınarak heybeye konur. Bu kullanım biçimi Küçükköy’de düğünlerde heybenin geleneksel kullanım amaçlarından biridir ve günümüzde de bu gelenek sürdürülmektedir.

3.7. Torba

Torbanın kullanıldığı yerler özellikle, azık taşımak amacıyla ve ev süslemesinde değerlendirilmektedir. Koyun güden çobanlar veya tarlaya gidenler yiyeceklerini omuzlarına aldıkları torbalarında taşımaktadır. Ev süslemesinde ise; oda içinde sergen denilen ahşap raflara kap ve kacaklar dizilmektedir. Saçağa da torbalar asılmaktadır. Yeni evlenenlerin çeyizi arasında torba mutlaka bulunmaktadır. Torbalar genellikle zili tekniklidir. Motifleri bu tür dokumalar üzerindeki motiflere benzemektedir. Ancak bu motifler yörelere göre değişiklik göstermektedir[26] (Örnek No: 7). Yörede heybe gibi, sık rastlanılan bir dokuma çeşidi olarak bilinmektedir.

4. BÜYÜKKÖY VE KÜÇÜKKÖY ALAFARADİN DOKUMALARI

Örnek No 1:





Örnek No 2:






Örnek No 3:









Örnek No: 4








Örnek No 5:






Örnek No 5:






Örnek No 7:





Örnek No 8:


Örnek No 9:


Örnek No 10:




Örnek No 11:




Örnek No 12:






5. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Büyük Ali Fahrettin ve Küçük Ali Fahrettin isimli iki kardeşin köyü olarak bilinen Büyükköy ve Küçükköy Alafaradin dokumalarının merkezi olarak bilinmektedir. Yöre de yapılan dokumaların ‘‘Alafaradin’’ ismiyle anıldığı düşünülmektedir. Köy halkına göre bu dokumaların yaklaşık 1200 yıllık geçmişinin olduğu bilinmektedir.

Çalışma kapsamında, Antalya ili Korkuteli ilçesi Büyükköy ve Küçükköy’de Alafaradin dokumalarından 23 adet dokuma örneği incelenmiştir. İncelenen dokumlar Alafaradin dokumalarında görülen türleri temsil edecek örneklerden seçilmiştir. Bu bağlamda Alafaradin düz dokuma yaygıları arasında yer alan 1 adet eşik kilimi, 2 adet namazlık, 3 adet yer sergisi, 3 adet duvar kilimi, 1 adet torba 1 adet heybe ve 1 adet çuval dokuması renk, yanış, kompozisyon ve hammadde özellikleri bakımından incelenmiştir. Bu örnekler, araştırma öncesinde hazırlanan gözlem döküm fişlerine kaydedilmiştir. Örnekler; ölçü, dokuma özellikleri, yanış, kompozisyon ve renk özellikleri bakımında incelenmiştir. Ayrıca bu düz dokuma örneklerinde görülen yanışların her biri bilgisayar ortamında çizilmiştir. Bu çizimlerin bilgisayar ortamına aktarılması ile Alafaradin dokumalarında görülen yanışlar kayıt altına alınmıştır.

Araştırma kapsamında incelenen Alafaradin dokumaları belli başlı özellikleri ile bölgede dokunan diğer kilim dokumalarından farklılıklar göstermektedir. Kullanılan yanışlar Anadolu dokumalarında sıklıkla kullanılan yanışlar olmakla birlikte farklı isimlerle adlandırıldığı tespit edilmiştir. Örneğin; Kurtağzı yanışı, yay başı yanışı, su yolu yanışına kestane yanışı, koç boynuzu yanışına ak yanış, tarak yanışına tırnak yanışını, akrep yanışı dokumanın merkezindeyse göbek kenarda kullanıldıysa köpek ayağı, yıldız yanışına kupa yanışı, bukağı yanışına minik yanış, eli belinde yanışı çiçek aba yanışı, göz yanışı gözcük yanışı olarak, su yolu yanışı ise yılancık yanışı pıtrak yanışı da çuval göbeği yanışı gibi adlandırmalarla anılmaktadır. Ayrıca sarı renkle yüzeyi bölen cicim dokumaları yörede ‘‘Çatma’’ olarak isimlendirilmektedir.

İncelenen örneklerin kullanım amaçlarına göre farklı boyutlarda dokunduğu Yer yaygıları 170 cm x 350 cm ölçülerinde, duvar yaygıları 240 x 400 cm ölçülerinde, çuvallar 65 x 105 cm ölçülerinde, eşik yaygıları 70 x 100 cm ölçülerinde dokunmuşlardır. Ayrıca yörede kullanılan namazlık boyutları 60 x 90 cm ölçülerinde değişiklik göstermekle birlikte mihrapsız olarak dokunmaktadır. Bu dokumalar ‘’namazlık (seccade)’’ olarak kullanılmaktadır.

Alafaradin dokumalarının kullanım amaçlarının ağırlıklı olarak dokumaların genel kullanım amaçlarına uygun olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra dokumalarda örneğin; yer yaygısının gelin odasının duvarına asmak için de dokunduğu, heybelerin genel kullanımın dışında düğünlerde birtakım adetlerde kullanılması gibi yöreye özgü kullanım amaçlarının da olduğu anlaşılmaktadır. Torba dokumalar ise yörede çobanlara yemek götürmek amacıyla kullanılmaktadır.

Yöredeki dokuma örneklerinin malzeme ve renk özellikleri incelendiğinde kendine has birtakım özellikleri olduğu tespit edilmiştir. Alafaradin dokumalarında hammadde olarak yün kullanıldığı ve kullanılan yünlerinde yörede yetiştirilen hayvanların yünlerinden temin edildiği anlaşılmıştır. Renk özelliklerine gelindiğinde ise kırmızı, bordo, lacivert ve sarı renk hâkim olarak kullanılmıştır. Yöredeki dokumalarda önceden doğal boya kullanılırken günümüzde daha çok kimyasal boyalar tercih edilmektedir. Doğal boyaların kullanıldığı dönemlerde, boz renk elde etmek için ağaç dalı, sarı renk elde etmek için papatya, yeşil renk elde etmek için ceviz yaprağı, bordo renk elde etmek için Kızılçam kabuğu ile Adaçayı karıştırılır, siyah renk elde etmek için de soba kurumu kullanılmaktaydı. Yörede elde ediliş yöntemine ise “acılama” denmiştir. Bu yöntemde öncelikle ipler cevizli suya bırakılıp bekletilir daha sonra da soba kurumu ile renk verilirdi. Boyayı sabitlemek için “mordanlama” işleminde şap ve ezentere bitkisi kullanılmaktaydı. Boyalarda kullanılan bitkilerin de yöresel olduğu bu yönüyle de Alafaradin dokumalarının gerek malzeme gerek renk kullanımında bölgenin imkanlarından faydalanıldığı anlaşılmaktadır. Günümüzde ise kimyasal boyanın yaygınlaşması ile doğal boya kullanımı terk edilirken dokumada kullanılan iplerin dışarıdan temin edildiği ifade edilmektedir.

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü tarafından yapılan girişimler neticesinde Büyükköy ve Küçükköy Halk Eğitim Merkezleri ile görüşmeler yapılmış doğal boya ve desen hazırlama konusunda ders verilmesi planlanmış pandemi döneminin araya girmesi kursların kapatılmasından dolayı bu iş birliği hayata geçirilememiştir. Ayrıca Küçükköy ve Büyükköy Halk Eğitim Merkezlerinde açılan kurslarla dokumaların geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır. Merkezlerde Alafaradin Kilimi Dokuma Kurs Planı (312 Saat) olarak gelen kişilere verilmiştir. Hafif düzeyde otizmi olan engelliler için Alafaradin kilimi dokuma modüler programı (yeterliğe dayalı) ve ortopedik engelliler için Alafaradın kilimi dokuma modüler programı (yeterliğe dayalı) kurslar organize edilmiştir.

Alafaradin Düz Dokuma Yaygılarının yaşatılması amacıyla daha önce de çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. 1985 yılında Halk Eğitim Merkezi Bozova Çerkez köyü sakinlerinden olan Ali İhsan kızı Fatma Batmaz tarafından açılmıştır. Aynı yıl içerisinde Korkuteli Kaymakam vekili Mehmet Yoran tarafından 1986’nın mayıs ayında öğrenci yetersizliği nedeni ile kapatılmıştır.

SOKÜM Antalya İl Tespit Kurulu’nun 25 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdiği 2017 yılı olağan toplantısında kurul üyesi Öznur Tanal tarafından hazırlanan “Alafaradin Kilim Dokumacılığı” başlıklı dosya oluşturulması ve Somut olmayan kültürel miras envanterine alınmak üzere KTB-Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi kararı alınmıştır.

Sonuç olarak Alafaradin dokumalarının kendine has birtakım özellikler (yanışların adlandırması, kullanım amaçları, kompozisyon vb.) taşıması, 1200 yıllık bir geçmişe sahip olması ve dokumanın birçok türünü barındırması bakımından kültürel miras niteliği taşımaktadır. Bu nedenle dokumaların tespit edilerek kayıt altına alınması ve aynı zamanda bu dokuma türünün sürdürülebilir hale gelmesi için çalışmaların desteklenmesi önem arz etmektedir.

KAYNAKÇA

Acar, Belkıs. Kilim ve Düz Dokuma Yaygıları. İstanbul: Ak Yayınları, 1975.

Acar, Belkıs. Kilim, Cicim, Zili, Sumak, Türk Düz Dokuma Yaygıları. İstanbul: Eren Yayınları, 1982.

Atmaca, Emine - Güzel, Özlem. “Antalya’nın Korkuteli İlçesinin Köy Adları”. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2018, s.322 (erişim 12.04.2021)

Ak, Mehmet. “Teke Adı ve Yöresi Üzerine”. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S: 30, 2018. s. 1019-1040.

Avcı, Hülya. “Antalya’nın Korkuteli İlçesinde Yaşayan Honamlı Yörüklerinde Görülen İşlemeler”,- Yüksek Lisans Tezi, 2010.

Aytaç, Ahmet. Geleneksel Türk El Dokumacılığı Sanatı. Konya: Anka Basım Yayın Ltd. Şti., 2006.

Bayraktaroğlu, Suzan. «Çağlayancerit Kezban Hatun Camiindeki Cicim, Zili Ve Sumak Dokumaları”, Vakıflar Dergisi, 42.

Deniz, Bekir. Ayvacık (Çanakkale) Yöresi Düz Dokuma Yaygıları (Kilim-Cicim-Zili). Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 1998.

Deniz, Bekir ve Konuk, Neval (Ed). Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 2000.

Dünden Bugüne Antalya. Antalya: T.C. Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2015. Erişim adresi: http://www.antalyakulturturizm.gov.tr/DundenBuguneAntalya/DBA-Cilt-1/files/web-c%- C4%B1lt1.pdf

Özker, Sema. “Antalya İli Korkuteli İlçesi Büyükköy’de ve Küçükköy’de Tespit Edilen Düz Dokuma Yaygı Örneklerinin İncelenmesi ve Kataloglanması”, Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi, 2015.

Öznur Tanal, Alafaradın Kilim Dokumacılığı, erişim 10 Mayıs 2021, https://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:jA9d89dwG2wJ:https://antalya.ktb.gov.tr/TR-197149/sokum-antalya-il-tespit-kurulunun-2017-yili-olagan-topl-.html+&cd=1&hl=tr&ct=clnk&gl=tr.

Selçuk, Keziban. “Nahcıvan Devlet Halı Müzesi’nde Sergilenen Kilim, Cicim ve Sumak Tekniği İle Yapılan Düz Dokuma Yaygılar”, Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, S: 34, 2015.

KAYNAK KİŞİLER

Küçükköy sakinlerinden olan Kamile Sarıcık’ın 07.03.2020 tarihin de şifahen verdiği bilgilere göre.

Küçükköy sakinlerinden olan Şaban Culduz’un 07.03.2020 tarihinde vermiş olduğu bilgilere göre.

Büyükköy’ ün eski Muhtarı, Ali Bucaklıoğlu’nun 07.03.2020 tarihinde vermiş olduğu bilgilere göre.

Büyükköy ahalisinden 07.03.2020 tarihli görüşme de alınan bilgilere göre.

Büyükköy sakinlerinden çiftçi Halil İbrahim Çöllüoğulları’nın 07.03.2020 tarihinde şifahen verdiği bilgilere göre.

Kaynaklar

  1. Hülya Avcı. “Antalya’nın Korkuteli İlçesinde Yaşayan Honamlı Yörüklerinde Görülen İşlemeler”, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, 2010, s. 7.
  2. Mehmet Ak, “Teke Adı ve Yöresi Üzerine”, Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 30 2018, s.4. 1019-1040.
  3. Emine Atmaca, Özlem Güzel, “Antalya’nın Korkuteli İlçesinin Köy Adları”, Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2018, s.322
  4. Şaban Culduz, Kaynak kişi, Sözlü Görüşme, 1956 Küçükköy doğumlu, İlkokul mezunu, Bekçi, Antalya 2020
  5. 5Ali Bucakoğlu, Kaynak kişi, 1950 Büyükköy doğumlu, İlkokul mezunu, Eski muhtar, Antalya 2020.
  6. Halil İbrahim Çöllüoğulları, Kaynak kişi, Sözlü Görüşme,1956 Büyükköy doğumlu, İlkokul mezunu, Şoför, Antalya 2020
  7. Öznur Tanal, Alafaradın Kilim Dokumacılığı, erişim 10 Mayıs 2021, https://webcache.googleusercontent.com/search?q=- cache:jA9d89dwG2wJ:https://antalya.ktb.gov.tr/TR-197149/sokum-antalya-il-tespit-kurulunun-2017-yili-olagan-topl-. html+&cd=1&hl=tr&ct=clnk&gl=tr.
  8. Aysen Soysaldı, Düz Dokuma Teknikleri ve Teknik Desen Çizimleri, Ankara, 2009. s. 13.
  9. Öznur Tanal, Alafaradın Kilim Dokumacılığı, erişim 10 Mayıs 2021, https://webcache.googleusercontent.com/search?q=- cache:jA9d89dwG2wJ:https://antalya.ktb.gov.tr/TR-197149/sokum-antalya-il-tespit-kurulunun-2017-yili-olagan-topl-. html+&cd=1&hl=tr&ct=clnk&gl=tr.
  10. Sema Özker, “Antalya İli Korkuteli İlçesi Büyükköy’de ve Küçükköy’de Tespit Edilen Düz Dokuma Yaygı Örneklerinin İncelenmesi ve Kataloglanması”, Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi, 2015, s. 21.
  11. Sema Özker, a.g.t., s.22.
  12. Aysen Soysaldı, a.g.e., s. 27.
  13. Aysen Soysaldı, a.g.e., s. 35.
  14. Keziban Selçuk, “Nahcıvan Devlet Halı Müzesi’nde Sergilenen Kilim, Cicim ve Sumak Tekniği İle Yapılan Düz Dokuma Yaygılar”, Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 34, (2015), s. 194. (erişim 21. 05. 2021).
  15. Öznur Tanal, a.g.e.
  16. Belkıs Balpınar Acar, Kilim ve Düz Dokuma Yaygıları, İstanbul, 1975, s. 28.
  17. Suzan Bayraktaroğlu “Çağlayancerit Kezban Hatun Camiindeki Cicim, Zili Ve Sumak Dokumaları”, Vakıflar Dergisi, 42, s. 103.
  18. Belkıs Balpınar Acar, a.g.e., s. 69.
  19. Kamile Sarıcık, Kaynak kişi, Sözlü Görüşme, 1949 Küçükköy doğumlu, İlkokul terk, Ev hanımı, Antalya 2020
  20. Bekir Deniz, Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları, Ankara, s. 83.
  21. Bekir Deniz, a.g.e., s. 84.
  22. Bekir Deniz, a.g.e., s. 85.
  23. Bekir Deniz, a.g.e., s. 83.
  24. Bekir Deniz, a.g.e., s. 86.
  25. Bekir Deniz, a.g.e., s. 85.
  26. Bekir Deniz, a.g.e., s. 86.

Şekil ve Tablolar