ISSN: 1301-255X
e-ISSN: 2687-4016

Ülkü KÜÇÜKKURT

Afyon Kocatepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü

Anahtar Kelimeler: Afyonkarahisar, Tepme Keçe, Keçe Perde, Keçe Ustası, Saraçlı

1. GİRİŞ

Afyonkarahisar, Anadolu’da keçe üretilen merkezler arasında yer almaktadır. Geleneksel tepme keçe atölyelerinde ustalar yaygı, seccade, perde, kepenek, heybe, çeşitli başlıklar, sanayi keçeleri gibi ürünler yapmaktadır. Keçe, yün lifinin sürtünme, alkali ortam gibi dış etkenlerle örtü hücrelerinin birbirine kenetlenmesiyle oluşmaktadır. Keçe ürünlerinin yalıtım özelliği bulunmaktadır. Afyonkarahisar’ın kışları soğuk ve kar yağışlı geçen sert iklimi keçe ürünlerinin kullanım alanını yaygınlaştırmaktadır. Özellikle Ekim, Kasım aylarında camilerin giriş kapılarına soğuğu kesmek için asılan kapı perdeleri, Nisan, Mayıs aylarında havaların ısınması ile kaldırılmaktadır.

Topbaş ve Seyirci kapı, pencere keçelerini; tepme keçenin saraçlanarak soğuğun içeri girmesini engellemek için kapı ve pencerelerin, içine ya da dışına asılan kalın keçeler olarak tanımlamıştır[1] . Yalçınkaya “Çadır, cami, konut gibi meskenlerin ısı yalıtımı için kapılara takılan nakışlı ve nakışsız keçeler” olarak tanımlamıştır[2] (Fotoğraf 1-2).


Osmanlılar zamanında parlak dönemini yaşamış olan deri ürünleri saray atölyelerinde üretilmiş, profesyonel işlemeciler tarafından süslenmiştir. Bu ürünler arasında kapı perdeleri yer almaktadır. 19. yüzyıla gelindiğinde işleme sanatının güzel örnekleri arasında kapı perdeleri bulunmaktadır.[3]

Keçe ustası ve saraç ustası keçe perdeyi iş bölümü yaparak üretmektedir. Afyonkarahisar önemli keçe üretim merkezleri içinde yer almaktadır. Zaman içinde usta sayısında azalma meydana gelse de günümüzde Afyonkarahisar’da 7 atölye çalışmaktadır. 2015 yılı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO tarafından keçe alanında “Yaşayan İnsan Hazinesi Temsilcisi” seçilen Ahmet Yaşar Kocataş’ın atölyesi de Afyonkarahisar’da bulunmaktadır (Fotoğraf 3). Afyonkarahisar’da büyük ve küçükbaş hayvancılığın yaygın olması deri ürünlerinin çeşidini artırmış, deri işiyle uğraşan ustalar için gelir sağlamıştır. 1671 tarihinde Afyonkarahisar’ı ziyaret eden Evliya Çelebi seyahatnamesinde Afyonkarahisar’ın saraçhanesinin fevkalade olduğunu, köselelerinin mazılı, gönlerinin değirmenden pamuk gibi çıktığını, 100 dükkân tabakhanenin Mevlevihane yakınlarında derenin iki yanında bulunduğunu belirtmiştir.[4] 1692 numaralı 1838 yılı Afyonkarahisar Nüfus Defteri’nde keçeci 59 kişi, debbağ (Derici) 39 kişi, saraç işi ile uğraşan 29 kişi kayıtlıdır.[5] 1930’lu yıllarda deriden yemeni üreten usta sayısı 200’ün üzerindedir.[6]

Osmanlı döneminde yaygın kullanılan kapı, pencere keçeleri şer’iyye sicillerinde kayıtlıdır.[7] Örneğin; 1748 tarihli Afyonkarahisar şer’iyye sicilinde bulunan 45 numaralı belgede “1 adet kapı perdesi”[8] , 1861 yılına ait Afyonkarahisar Şer›iyye Sicili’nin 45 numaralı belgesinde 1 adet “Köhne (Eski) keçe perdesi”, 109 numaralı belgede 2 adet “Müsta’mel (Kullanılmış) kapı perdesi”, 114 numaralı belgede 2 adet “Kapı perdesi” yer almaktadır.[9]

El sanatları masal, hikâye, şiir gibi edebiyata konu olmuştur. Aşık Aslı Bacı Münevver Tolun bir şiirinde keçe ürünlere ve keçe saraçlı perdeye değinmiştir:

Kapıda saraçla işlenmiş perde,
Kilim desenlisi yayılır yerde
Çobanda kepenek, otağda derde,
Devadır bahar, yaz, karda keçe var.[10]

MATERYAL VE METOT

Araştırmada, Afyonkarahisar’da keçeden üretilen cami kapı perdeleri incelenmiştir. Araştırmada, tespit edilen örneklerinin incelenerek, elde edilen verilerin yazılı kaynak haline getirilmesi amaçlanmıştır. Bildirinin başlığı “Afyonkarahisar’da Tepme keçeden üretilen cami kapı perdeleri” olarak belirlenmiş ve Afyonkarahisar atölyelerinde üretilen tepme keçe cami kapı perdeleri olarak sınırlandırılmıştır. Araştırmada alan araştırması ve literatür taraması yöntemi kullanılmış, keçe ve deri ustalarıyla sözlü görüşmeler yapılmıştır. Ulaşılan örneklerin boyutu, malzeme özellikleri tespit edilmiş, perdelerin yüzeyine uygulanan şekiller ve süslemeler açısından incelenmiştir. Araştırma 2018 ve 2022 tarihleri arasında yapılmış, 9 örnek tespit edilmiş ve bu örneklerin bilgisine araştırmada yer verilmiştir. Sonuç bölümünde, tepme keçeden üretilen cami kapı perdelerinin üretilmesi, korunması, saklanması ve onarımının yapılması için önerilerde bulunulmuştur.

3. BULGULAR

3.1. Afyonkarahisar’da Keçe Kapı Perdelerinin Üretimi

Yün lifinin yaylanması, biçim alma yeteneği, dayanıklı olması, keçeleşmesi ve nem çekme özelliği değerini artırmaktadır. Keçeleşme işlemi sıcaklık, nemli ortam ve mekanik hareketlerle olmaktadır. Bu şartlar sağlandığında yün lifi boyundan ve eninden çekerek kısalmakta, yünün örtü hücreleri geriye kıvrılarak birbirine düğümlenmektedir.[11] Keçeleşme yeteneği yüksek olan ve topaklanmaya karşı Yeni Zelanda merinos yününe göre daha dirençli kuzu yünü, kapı perdelerinin yapımında ustalar tarafından tercih edilmektedir. Yeni Zelanda merinos yünü, yerli yüne göre daha ince ve yumuşaktır. Cami perdeleri çok sık açılıp kapatılması nedeniyle daha çabuk deforme olmaktadır.[12]

Afyonkarahisar’da Dağlıç, Kıvırcık, Tahirova, Sakız ve Karaman koyun ırkları yetiştirilmektedir. Perdelerin üretiminde genellikle Karaman kuzu yünü ve Dağlıç kuzu yünü kullanılmaktadır. Kuzuların ilk kırkım yünü ince ve daha temiz olması nedeniyle keçe perdelerin yapımında tercih edilmektedir. [13] Nisan, temmuz aylarında kırkılan kuzu yünleri yıkandıktan sonra keçe atölyelerine getirilmektedir. Atölyede kalitelerine ve renklerine göre ayırılan yünler tartılmaktadır. Tartım işleminden sonra kuzu yünleri harman hallaç makinesinde kabartılmaktadır.[14] Perdenin takılacağı kapı ölçüsüne göre ebatları belirlenmektedir. Soğuğun içeriye girmesini engellemek için kapının en ve boy uzunluğuna 20 cm eklenmektedir. Yerli yünün %40-%50 oranında çekmesi de göz önüne alınarak ölçü tespit edilmektedir. Büyük kapı perdeleri tek parça üretilirken büyük kapı perdeleri iki parça olarak üretilmekte ve birbirine basit dikişle tutturularak deri ile birleştirilmektedir.[15]

Ebatları belirlenen perde için hasıra yün saçılmaktadır. Perdeye desen konulacaksa hasırın üzerine yarı keçeleşmiş kumaşın kesilmesiyle oluşturulmuş şeritlere usta tarafından verilen şekiller yerleştirilmektedir. Şekillerin üstüne yün saçılarak örtülmektedir. Saçılan yün hafif ıslatıldıktan sonra dürülüp tepilmektedir. Birinci tepme işleminden sonra hasır açılıp keçenin kenarlarının düzgün olması için kapaklama işlemi yapılmaktadır. Sabunlu suyla tekrar ıslatılan ürün istenilen sıkılaşma sağlanana kadar tepilmektedir. Tepme işlemi tamamlanan keçe ürüne buhar verilerek pişirme işlemi yapılmakta, yıkanıp, dürülerek suyunun süzülmesi sağlanmaktadır (Fotoğraf 4).

Perdelerin dayanıklılığını artırmak için çevresi deriyle çevrelenmektedir. Bazı keçe ürünlerinin dayanıklılığını artırmak ve süslemek için deri ile çevreleme işlemi Pazırık Kurganı buluntularında tespit edilmiştir. Pazırık 1. Kurgan’dan çıkan eşyalar arasında, MÖ. 5. yüzyıla tarihlendirilen 120cm uzunluğunda ve 60 cm genişliğinde olan ince kırmızı keçeden yapılmış eğer örtüsünün kenarları, deri şeritlerle süslenmiştir.[16]

Afyonkarahisar’da kullanılan deri ürünleri ve terimleri arasında meşin, elvan, liso, vaketa, telatin, sahtiyan, gön, kösele bulunmaktadır. Koyundan; glase, meşin, zıg, keçiden; sahtiyan (Yağlısı), ovalak (Yağsızı), alafı, filikten; elvan, meşin, zıg, sahtiyan, tiftik keçisinden; glase ve sahtiyan, inek derisinden; vaketa, danadan ve buzağıdan; glase, oskar, sığırdan; oskar, vakile, liso, kösele, öküzden ve sığırdan; telatin, mandadan (Camız); gön ve kösele yapılmıştır. Adı geçen deriler, Afyonkarahisar tabakhanelerinde üretildiği gibi Akşehir, Denizli, Gönen, Balıkesir, İstanbul, Uşak tabakhanelerinden getirilmekteydi. [17] Günümüzde işlenmiş, kullanıma hazır halde olan deriler Konya, Isparta-Yalvaç ve Uşak’ta bulunan tabakhanelerden alınmaktadır. Afyonkarahisar’da deri işleyen kişilere sayacı, saraç, deri ustası denilmektedir.[18] Keçe ustaları tarafından hazırlanan keçe kapı perdeleri deri ustalarına gönderilmektedir. Deri ustası öncelikle büyük kapılar için iki parça hazırlanan keçeleri birbirine hafif dikişle birleştirmekte, daha sonra keçenin bu kısmına ve kenarlarına deri dikmektedir (Fotoğraf 5). Kenarları deri ile çevrelenen perdenin ortasına, alt ve üstüne geçirilen derinin iç kısmında boşluk oluşturulmaktadır. Perdenin üstünde, ortasında ve altında bulunan boşluklara çam ağacından yapılmış kütükler geçirilmektedir. Reçine kokusu güve zararlısını keçeden uzak tutmakta, güvelenmeyi geciktirmektedir. Bu nedenle çam ağacı kütüğü kullanılmaktadır (Fotoğraf 6). Kütükler perdenin düzgün durmasını, kenarlarının kıvrılmamasını sağlamaktadır. Perdenin ortasından geçirilen kütük iki parçadır. Bu özellik perdenin rahat açılmasını sağlamaktadır. Üst ve alt kütük tek parçadır.


Deri kısmına uygulanan yazılarla süslenen kapı perdelerinde baskı, boyama ve dival işi işleme tekniği kullanılmaktadır. Genellikle ceylan derisi, oğlak derisi üzerine baskı tekniği kullanılarak yazılar uygulanmaktadır. Deriye uygulanan dival işinde daha çok ince deriler tercih edilmektedir. Deri üzerine desen ve yazılar sim, sırma, ipek iplik kullanılarak oluşturulmaktadır.[19] Daire ve oval kesilmiş deri üzerine çerçeve olarak kare, üçgen, baklava şeklinde küçük motifler yerleştirildiği gibi köşe süslemelerinde rumi ve çiçek dalları kullanılmaktadır (Fotoğraf 7). Genellikle deri üzerine “Allah” ve “Muhammed”, “Allah Celle Celâluh”, “Muhammed Aleyhisselam” yazılmaktadır (Fotoğraf 8-9-10).




Süslemeleri tamamlanan perdenin yerine asılabilmesi için metal askılıkları takılmaktadır (Fotoğraf 11). Perdeler bazı günlerde rulo yapılarak kapının üstünde muhafaza edilmektedir. Bu nedenle perdenin rulo yapılabilmesi için kayışları dikilmektedir (Fotoğraf 12-13). Kayışlar deriden yapıldığı gibi örgü kayışlarda tercih edilmektedir. Perdelerin alt kısmına saraçlamayı yapan ustanın adı ya da yaptıran kişinin, kurumun adı tercihe göre yazılmaktadır (Fotoğraf 14).




3.2. Afyonkarahisar Geleneksel Tepme Keçe Tekniği İle Üretilmiş Kapı Perde Örnekleri

1. örnek; Mevlevi Türbe Camisi’nde bulunmaktadır (Fotoğraf 15-16). Afyonkarahisar Mevlevi Mahallesi’nde bulunan 14. yy’ın ilk çeyreğinde yapıldığı tahmin edilen Mevlevi Türbe Camisi 1902 yılında yanmış 1905 yılında yeniden inşa edilmiştir.[20] Caminin kapı perdesini keçe ustası Ahmet Yaşar Kocataş 2009 yılında yapmıştır. Perde Karaman kuzu yününden, 192 cm x 300 cm ebadında ve 2 cm kalınlığında, iki parça olarak üretilmiştir. Perdenin çevresinde ve ortasında keçi derisi kullanılmıştır. Deri işlerini Mustafa Ayakkabıcı yapmıştır.[21] Perdenin üst orta kısmına deri üzerine süslemeler yapılmış dival işiyle “Allah” ve “Muhammed” yazılmıştır (Fotoğraf 17). Perdenin alt ve üst deri çerçevesinin içinden çam ağacından yapılmış kütükler geçirilmiştir. Ortasına yerleştirilen çam kütüklerinin merkezine iki adet yarım ay şeklinde kesilmiş parçalar yerleştirilmiştir. Perdede güvelerin verdiği zarar sonucu yer yer delikler oluşmuştur.



2. örnek; Kurra Camisi’nde kullanılmış keçe kapı perdesidir. Afyonkarahisar Umurbey Mahallesi’nde Keçeciler Sokağı ve Yeni Cadde’nin kesiştiği noktada bulunan 1637 yılından önce yapıldığı tahmin edilen Kurra Camisi’nin bakımından keçeciler sorumlu olup eskiden keçeci esnafının toplantı yeri olarak kullanılmıştır.[22] Caminin kapı perde ihtiyacını keçe ustaları karşılamaktadır. Caminin 2009 yılında kullanılan ana giriş kapı perdesini keçe ustası Ahmet Yaşar Kocataş yapmıştır (Fotoğraf 18). Perde yerli yünden, 195 cm x 232 cm ebadında ve 2 cm kalınlığında tek parça üretilmiştir. Perdenin çevresinde ve ortasında keçi derisi kullanılmıştır. Deri işlerini Mustafa Ayakkabıcı yapmıştır.[23] Perdenin alt ve üstünde “Genevir gölü”, ortasında “Kafesli ben” motifi kullanılmıştır. “Genevir gölü” motiflerinin yarısını “Perde” motifi çevrelemektedir. Perdenin orta şeridinde deri üzerine “Allah” ve “Muhammed” yazılmıştır. Perde, güvelerin verdiği zarar sonucunda kullanılamaz hale geldiği için kaldırılmıştır.

3. örnek; yine Kurra Camisi’nde kullanılmıştır. Kurra Camisi’nin 2016 yılından 2021 yılına kadar kullanılan ana giriş kapı perdesini keçe ustası İsmail Erkuş yapmıştır. Perde Karaman kuzu yününden, 200 cm x 235 cm ebadında ve 2 cm kalınlığında, tek parça üretilmiştir (Fotoğraf 19). Perdenin çevresinde ve ortasında dana derisi kullanılmıştır. Derinin dikim işlerini usta İsmail Erkuş yapmıştır. Perde, güvelerin verdiği zarar sonucunda kullanılamaz hale geldiği için kaldırılmıştır.[25]

4. örnek; Kurra Cami’si kadınlar girişinde bulunmaktadır. Kapı perdesini keçe ustası İsmail Erkuş yapmıştır (Fotoğraf 20). Perde Karaman kuzu yününden, 120 cm x 220 cm ebadında ve 2 cm kalınlığında tek parça üretilmiştir. Perdenin çevresinde ve ortasında dana derisi kullanılmıştır. Perdenin altı, üstü ve ortasına çam ağacından yapılmış çubuklar geçirilmiştir. Derinin dikim işini usta İsmail Erkuş yapmıştır. Perdede herhangi bir süsleme unsuru kullanılmamıştır. Perde iyi durumdadır.

5. örnek; Ulu Cami keçe kapı perdesidir (Fotoğraf 21). Afyonkarahisar Cami Kebir Saroğlu Sokağı’nda bulunan Ulu Cami 1272 -1277 yılları arasında inşa edilmiştir[26] Caminin kapı perdesini keçe ustası İsmail Erkuş yapmıştır. Perde Karaman kuzu yününden, 210 cm x 225 cm ebadında ve 2 cm kalınlığında iki parça olarak üretilmiştir. Perdenin çevresinde ve ortasında dana derisi kullanılmıştır. Deri işlerini de usta İsmail Erkuş yapmıştır[27] Perdeye oğlak derisine basılmış “Allah Celle Celâluh” ve “Muhammed Aleyhisselam” yazısı eklenmiştir (Fotoğraf 22). Perdenin alt ve üst deri çerçevesinin içinden çam ağacından yapılmış kütükler geçirilmiştir. Ortasına yerleştirilen çam kütüklerinin merkezine iki adet yarım ay şeklinde kesilmiş parçalar yerleştirilmiştir. Perdeye güveler zarar vermiştir. Bu nedenle 2016 yılında keçe kısımlar branda malzemesi ile kapatılmıştır (Fotoğraf 23-24).




6. ve 7. örnek; Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçe merkezinde bulunan Çarşı Camisi’nin güney kapısı ve kadınlar giriş kapısında bulunmaktadır (Fotoğraf 25-26). Perdeleri keçe ustası Ahmet Yaşar Kocataş yapmıştır. İki perde aynı özelliklere sahip olarak üretilmiştir. Perdeler Karaman kuzu yününden, 147cmx245cm ebadında 2cm kalınlığında tek parça olarak üretilmiştir. Perdenin çevresinde ve ortasında keçi derisi kullanılmıştır. Deri işlerini Mustafa Ayakkabıcı yapmıştır.[29] Perdelerin alt, üst ve orta deri çerçevelerinin içinden çam ağacından yapılmış kütükler geçirilmiştir. Kadınlar girişinde bulunan perdenin etek kısmına metal raptiyelerle “Emirdağ Belediyesi” yazılmıştır (Fotoğraf 14). Caminin güney kapısında bulunan keçe kapı perdesine güveler zarar vermiştir. Kadınlar giriş kapısında bulunan perde güney kapısındaki perdeye göre daha iyi durumdadır.


8. örnek; Afyonkarahisar-Şuhut ilçe merkezinde bulunan Ulu Cami’nin giriş kapı perdesidir ve Erkuş Kardeşler Keçe Kepenek Atölyesi’nde üretilmiştir (Fotoğraf 27). Perde Karaman kuzu yününden, 250cmx310cm ebadında ve 2cm kalınlığında, iki parça üretilmiştir. Perdenin çevresinde ve ortasında Konya’dan getirtilen dana derisi kullanılmıştır. Derinin dikim işlerini İsmail Erkuş usta yapmıştır.[30] Daire şeklinde kesilmiş dana derisi üzerine baskı tekniği ile “Allah” ve “Muhammed” yazılmış hazırlanan bu parça keçenin üzerine daha sonra dikilmiştir.

9. örnek; Eskişehir-Çifteler ilçesinde bulunmaktadır. Çifteler Camisi’nin giriş kapı perdesi Erkuş Kardeşler Keçe Kepenek Atölyesi’nde yerli yünden, 205cmx240cm ebadında ve 2cm kalınlığında, iki parça olarak üretilmiştir (Fotoğraf 28). Perdenin çevresinde ve ortasında dana derisi kullanılmıştır. Derinin dikim işlerini İsmail Erkuş usta yapmıştır.[31] Perdenin alt ve üstüne tek parça çam, orta kısmına iki parça çam kütüğü yerleştirilmiştir.

4. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Afyonkarahisar atölyelerinde geleneksel tepme keçe tekniği ile üretilmiş cami kapı perdeleri kış aylarında hem soğuğu kesmek hem de cami girişini güzel göstermek için kullanılmıştır. Perdelerin keçe kısmının üretiminde dağlıç kuzu ve Karaman kuzu yünü kullanılmıştır. Keçe perdenin sağlamlaştırılması için çevresi ve ortası saraçlanmaktadır. Deri ustası perdelerde dana, öküz, inek, keçi derilerini kullanmıştır. Perdelerin üzerine motif uygulaması pek tercih edilmemiştir. Genellikle desen yerine “Allah”, “Muhammed” yazıları işleme ve baskı tekniğiyle yazılmıştır.

Günümüzde Afyonkarahisar’da keçe kapı perdesi üreten iki usta bulunmaktadır. Keçe ustası Ahmet Yaşar Kocataş ve Erkuş Keçe Kepenek Atölyesi ustası İsmail Erkuş perde üretimine devam etmektedir (Fotoğraf 29). Ahmet Yaşar Kocataş keçe perdeyi hazırlayarak saraçlanması için deri ustasına gönderirken, İsmail Erkuş perdelerin deri ile çevreleme işini atölyesine aldığı dikiş makinesiyle kendisi yapmaktadır. Araştırmada tespit edilen Mevlevi Türbe Cami, Kurra Cami, Emirdağ Çarşı Cami kapı perdeleri Kocataş usta tarafından, Ulu Cami, Kurra Cami, Şuhut Ulu Cami ve Eskişehir Çifteler Cami kapı perdeleri İsmail Erkuş usta tarafından yapılmıştır.

Perdelerin keçeden üretilmiş olması nedeniyle bakımlarının yapılması gerekmektedir. Güve, toz, güneş ışığı, nem perdelere zarar vermektedir. Bu nedenlerle perdeler kısa zamanda deforme olmaktadır. Perdelerin bahar mevsimi ile kapıdan alınarak dürülüp saklanması esnasında ortam şartlarının uygun olması gerekmektedir. Sürekli nemli ve karanlık ortamlar güvelenme ve küflenmeye zemin hazırlamaktadır (Fotoğraf 30-31). Uzun süre kapıda asılı olan perdeler direk güneş ışığına ve toza maruz kalmaktadır (Fotoğraf 32). Perdelerin kontrollerinin yapılması, yıkanması, zararlılara karşı ilaçlanması, camilerde görevli bulunan yetkililerin perdeleri saklama şartları konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir.



Son zamanlarda perdelerin üretiminde keçe ve deri yerine ucuz ve üretim kolaylığı nedeniyle sentetik malzemelerin kullanıldığı görülmektedir. Yün ve deri ücretlerinde ki artış keçe perdelerin üretim maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Keçe ve deri ustalarının malzeme temini konusunda desteklenmesi gerekmektedir.

KAYNAKÇA

Afyonkarahisar T. ve S. O. 10. Cumhuriyet Bayramı Münasebeti ile Çıkartılan Broşür. Afyonkarahisar: Doğan Matbaası Yayını, 1993.

Akkoyun, Turan. Ömer Fevzi Atabek ve Afyon Vilayeti Tarihçesi Cilt 1. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayınları, 1997.

Akpınar, Yusuf. “(1748-1749 m. / 1161-1162 h.) Tarih ve 545 Numaralı Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) Şer›iyye Sicili”. Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi, 2015.

Başar, Ergenekon, Cavidan. Tepme Keçelerin Tarihi Gelişimi Renk Desen Teknik ve Kullanım Özellikleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 1999.

Ercilasun, Ahmet Bican ve Akkoyunlu, Ziyat. Kâşgarlı Mahmud Dîvânu Lugâti’t Türk. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2015.

Kargı, Kadir. Afyonkarahisar Merkez Kazası Nüfus Defteri (1838-1839). Afyonkarahisar: Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları, 2018.

Kırzıoğlu, Görgünay, Neriman. Altaylar’dan Tunaboyu’na Türk Dünyası’nda Ortak Motifler. Ankara: Türksoy Yayınları, 1995.

Küçükkurt, Ülkü ve Oyman, Naile, Rengin. Afyonkarahisar’da Keçe Üretimi ve Keçe Atölyeleri. Afyonkarahisar: Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları, 2019.

Küçükkurt, Ülkü. “Afyonkarahisar’ın Saraçlı Halı Heybeleri”, Uluslararası Ankara Bilimsel Araştırmalar Kongresi, 04-06 Ekim, Ankara, (2019): 591-600.

Odabaşı, Emine ve Melda Özdemir. “Deri Yüzey Süslemede Kullanılan Dival İşi Tekniği ile Yapılmış Bazı Deri Ürünler. Vocational Education, 13 (3) (2018): 32-51.

Odabaşı, Emine. “Deri Üzerine Yapılan Nakış Tekniklerinin İncelenmesi ve Endüstriyel Nakış Uygulamaları”. Sanatta Yeterlik Tezi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2020.

Özpınar, Hasan. Tarih Boyunca Seyyahların Gözünden Afyonkarahisar. Afyonkarahisar: Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2019.

Sarıyüce, Leyla. “587 No’lu Afyonkarahisar Şer›iyye Sicili’nin Transkrıpsiyon ve Değerlendirilmesi”. Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2009.

Seyirci, Musa ve Ahmet Topbaş. ‘‘Edebiyatımızda Keçe,’’ Halk Kültürü (1984): 113-121.

Seyirci, Musa ve Ahmet Topbaş. ‘‘Anadolu’da Keçecilik.’’ Erdem. 30. Sayı 30 (1999): 577-597.

Topbaş, Ahmet. “Afyonkarahisar Yemeniciliği”, 2. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 3-4 Mayıs 1991, Afyon Belediyesi Yayınları, s.13-25.

Topbaş, Ahmet, Mevlüt Üyümez ve Fevzi Kaya. Tarihi ve Günümüz Afyonkarahisar Camileri. Afyonkarahisar: Alimoğlu Grup Kültür Yayınları, 2007.

Tozun, Hatice ve Nadide Çınar. “Kültürel Miras Bağlamında Derilerin Fiziksel Özellikleri ve Ham Derinin İşlenmesi”, Sanat Tarihi Dergisi, 29/2, Ekim/October (2020): 371-397.

Yalçınkaya, Remziye Gülenay. Keçeye Ter Düştü, Halk Plastik Sanatlarından Keçecilik ve Afyonkarahisar’da Yansıması. Uşak: Elik Yayınları, 2009.

Yalçınkaya, Remziye Gülenay. “Afyonkarahisar’da Keçecelik”, Turkish Studies. 6 (2011): 1931-1939.

Kaynak Kişiler

Erkuş, İsmail, Erkuş Kardeşler Keçe Kepenek Atölyesi, Afyonkarahisar, 2022.

Kocataş, Ahmet, Yaşar, Kocataş Keçecilik, Afyonkarahisar, 2022.

Kaynaklar

  1. Musa Seyirci ve Ahmet Topbaş, ‘‘Anadolu’da Keçecilik’’, Erdem 30. Sayı 30 (1999), s. 596.
  2. Gülenay Yalçınkaya, Keçeye Ter Düştü, Halk Plastik Sanatlarından Keçecilik ve Afyonkarahisar’da Yansıması, Uşak: Elik Yayınları, 2009, s. 37.
  3. Emine Odabaşı, “Deri Üzerine Yapılan Nakış Tekniklerinin İncelenmesi ve Endüstriyel Nakış Uygulamaları”, Sanatta Yeterlik Tezi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2020, s. 1, s. 54.
  4. Hasan Özpınar, Tarih Boyunca Seyyahların Gözünden Afyonkarahisar. Afyonkarahisar: Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2019, s. 12.
  5. Kadir Kargı, Afyonkarahisar Merkez Kazası Nüfus Defteri (1838-1839), Afyonkarahisar: Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları, 2018, s. 42.
  6. Ahmet Topbaş, “Afyonkarahisar Yemeniciliği”, 2. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 3-4 Mayıs 1991, Afyon Belediyesi Yayınları, s.13.
  7. Musa Seyirci ve Ahmet Topbaş, ‘‘Anadolu’da Keçecilik’’,Erdem, 30. Sayı 30 (1999), s. 596.
  8. Yusuf Akpınar, “(1748-1749 m. / 1161-1162 h.) Tarih ve 545 Numaralı Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) Şer›iyye Sicili”, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi, 2015, s. 110.
  9. Leyla Sarıyüce, “587 No’lu Afyonkarahisar Şer›iyye Sicili’nin Transkrıpsiyon ve Değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2009, s. 73, 196, 211.
  10. Musa Seyirci ve Ahmet Topbaş, ‘‘Edebiyatımızda Keçe’’, Halk Kültürü (1984), s. 117.
  11. Ülkü Küçükkurt ve Naile Rengin Oyman, Afyonkarahisar’da Keçe Üretimi ve Keçe Atölyeleri, Afyonkarahisar: Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları, 2019, s. 77.
  12. Ahmet Yaşar Kocataş, sözlü görüşme, 2022.
  13. Kocataş, sözlü görüşme, 2020.
  14. Cavidan Başar Ergenekon, Tepme Keçelerin Tarihi Gelişimi Renk Desen Teknik ve Kullanım Özellikleri, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 1999 s. 63
  15. İsmail Erkuş, sözlü görüşme, 2022.
  16. Neriman Görgünay Kırzıoğlu, Altaylar’dan Tunaboyu’na Türk Dünyası’nda Ortak Motifler. Ankara: Türksoy Yayınları, 1995, s. 20.
  17. Ahmet Topbaş, “Afyonkarahisar Yemeniciliği”, 2. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 3-4 Mayıs 1991, Afyon Belediyesi Yayınları, s.17.
  18. Ahmet Yaşar Kocataş, sözlü görüşme, 2022.
  19. Emine Odabaşı ve Melda Özdemir, “Deri Yüzey Süslemede Kullanılan Dival İşi Tekniği ile Yapılmış Bazı Deri Ürünler’’, Vocational Education, 13 (3) (2018), s. 40.
  20. Ahmet Topbaş, Mevlüt Üyümez ve Fevzi Kaya, Tarihi ve Günümüz Afyonkarahisar Camileri, Afyonkarahisar: Alimoğlu Grup Kültür Yayınları, 2007, s. 158.
  21. Ahmet Yaşar Kocataş, sözlü görüşme, 2022.
  22. Ahmet Topbaş, Mevlüt Üyümez ve Fevzi Kaya, Tarihi ve Günümüz Afyonkarahisar Camileri, Afyonkarahisar: Alimoğlu Grup Kültür Yayınları, 2007, s. 141.
  23. Ahmet Yaşar Kocataş, sözlü görüşme, 2022.
  24. Remziye Gülenay Yalçınkaya, Keçeye Ter Düştü, Halk Plastik Sanatlarından Keçecilik ve Afyonkarahisar’da Yansıması, Uşak: Elik Yayınları, 2009, s. 37.
  25. İsmail Erkuş, sözlü görüşme, 2022.
  26. Ahmet Topbaş, Mevlüt Üyümez ve Fevzi Kaya, Tarihi ve Günümüz Afyonkarahisar Camileri, Afyonkarahisar: Alimoğlu Grup Kültür Yayınları, 2007, s. 194.
  27. İsmail Erkuş, sözlü görüşme, 2022.
  28. Remziye Gülenay Yalçınkaya, “Afyonkarahisar’da Keçecelik”, Turkish Studies, 6 (2011), s. 1934.
  29. Ahmet Yaşar Kocataş, sözlü görüşme, 2022.
  30. İsmail Erkuş, sözlü görüşme, 2022.
  31. İsmail Erkuş, sözlü görüşme, 2022.

Şekil ve Tablolar