ISSN: 1301-255X
e-ISSN: 2687-4016

Aysen Soysaldı

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Halı, Sedir, Yastık

1. Giriş

Yozgat ve çevresine 15. yüzyıldan başlayarak Bozok adıyla anılan Türkmen boy ve oymaklarının yerleştirildiği bilinmektedir.[1]

Yozgat‘ta Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrası yerleşimin devam ettiği, çok farklı bölgelerden Yörük oymaklarının bu bölgeye yerleştirildiği söylenebilir. Örneğin araştırma sırasında merkeze bağlı Türkmen köyüne Halep Türkmenlerinin yerleştirildiği ve yörede köye Türkmenarabı adı verildiği tespit edilmiştir.

Ayrıca Prof. Dr. B. Deniz tarafından yapılan bir araştırmada kaynak kişiler atalarının Denizli, Manisa, Sivas, Maraş ve Malatya civarından geldiğini ifade etmişlerdir (Deniz, 1990: 49).

Rahmetli Yusuf Durul “Orta Anadolu Halk Sanatları Yarışması” konulu yazısında “Yozgat yöresinde devamlı yerleşme geç olmuştur. Türkmen ve afşar boylarının yaşadığı bu bölgede kök boya ile yapılmış kilim, cicim, halı örnekleri sergilendi. Karamağara bucağı ve köylerinde hemen her evde ıstar tezgâhı ve çit’leri (dokuma tezgâhı) çalışır durumda gördüm. Poyrazlı köyü halıları, Divanlı Topcu köyü cicim ve zili çamaşır çuvalları çok güzeldi” der (Durul, 1975: s.34).

Yozgat il merkezi, ilçe ve köylerinde 2004-2007 yılları arasında, G.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında dokuma sanatları alan taraması yapılmıştır. Yörede dokuma yapmış olan 50 yaş üzeri kadınların verdiği bilgiler ve gözlem yoluyla yapılan teknik incelemeler sonucu elde edilen veriler ışığında Yozgat’a ait dokuma örneklerinin dokümantasyon çalışmaları yapılmıştır. Bildiri konusu olan halı yastıklar da Bu araştırma sırasında tespit edilmiştir.

Kaynak kişi; Yılmaz Göksoy’un ifadesine göre 1950’lere kadar her genç kızın çeyizinde mutlaka bir halı heybe, çok sayıda çalma heybe olur ve hediye verilirdi. Çorap ve heybe ise töre-saçı getirenlere hediye edilirdi. Düğün için okuntu dağıtılır, yani hatıra (itibara) göre bir hediye ile düğünün zamanı bildirilir ve davet edilir. Davetliler hediye olarak çebiş (oğlak), toklu (koç), veya para getirir. Bu hediyelere saçı denir. Saçı getirenlere de çorap veya çalma heybe veya çalma namazlağı hediye edilirdi. Zelve bağı (öküzü boyunduruğa bağlamak için kullanılır) ve şalvar uçkuru çok sayıda hazırlanır çeyiz yazanlara hediye verilirdi. Ayrıca gelin evinin eşyaları olan kilim yaygı ve çalma seccadeler, çalma yük perdesi, makat örtüsü, halı veya çalma yastıklar, halı ve çalma heybeler, esvap çuvalı, erzak çuvalları ve azık torbası dokunarak hazır bulundurulurdu. Bu eşyalar tamamlanmadan düğün yapılmazdı.

Yozgat’ta tespit edilen kilim, cicim örnekleri oldukça fazla olmakla birlikte halı örneği çok fazla değildir. Ancak köylerde tespit edilen halı seccade, heybe ve yastıklardaki bezemelerin yöreye has orijinal özellikler göstermesi Yozgat halkının kendi ihtiyaçları için halı dokuduğunu açıkça göstermektedir. Şehir konakları ve evleri ile köyde itibarlı ve varlıklı ailelerin yaptırdığı odaların döşemeleri gösterişli, sedir örtüleri, yastık ve yaygıları genellikle halıdır. Şefaatli ilçesinde ve Merkeze bağlı Divanlı köyünde köy odası geleneğinin devam ettiği tespit edilmiştir. Araştırma kapsamına alınmayan daha birçok ilçe veya köyde de oda geleneği devam etmektedir. Sözü edilen odalarda köye gelen misafirler konakladığı gibi köy kahvelerine alternatif olan bu odalarda köyün öğretmeni, imamı veya bilge kişileri köy erkekleri ile sohbet ederler. Bu sohbetler hem köy gençlerinin bilgi ve görgülerini artırır, hem de köydeki birlik ve barışa katkıda bulunur. Ayrıca bu odalar düğün, bayram ve kandil gibi özel günlerde kutlama, ölümde taziye için toplanma yerleri olarak da kullanılır.

Bu bildiride Yozgat’ta tespit edilen halı yastık örnekleri konu alınmıştır. Bu yastıklar duvar kenarlarına sıralanan makat-sedirlerde dayanma yastığı olarak kullanılır. Ön yüzü halı, arka yüzü bez dokuma olan yastıkların içi saz dolguludur. Saz dolgu hafif ve sert olduğundan kullanım için elverişlidir.

Yozgat’ta 27 adet halı yastık tespit edilmiştir. Bu halı yastıklar Şefaatli ilçe merkezinde iki aileye ait misafir ve toplantı odası olarak kullanılan (köy odası) odalarda ve Aydıncık-Külhöyük köyü, Saraykent, Çekerek-Özükavak beldesi ve Yozgat-merkezTürkmen köyü ve Müzeden kaydedilmiştir. Müzedeki örneklerin 1984 ve 1985 yıllarında, satın alınma yoluyla müzeye geldiği tespit edilmiştir. Örneklerin renk ve malzeme incelemesine ve kaynak kişilerden alınan bilgilere göre 19.yy. sonu, 20. yy. başı dokunduğu belirlenmiştir.

2. Halı yastıkların teknik ve malzeme özellikleri

Halı yastıklar genellikle 50-60 cm. eninde, 90-110 cm. boyunda, değişen ebatlardadır. Genellikle malzeme olarak atkı, çözgü ve düğüm ipliği tamamen el eğirmesi yün kullanılmıştır. 20. Yy ortasında dokunun bazı örneklerde çözgü pamuk ipliğidir. Dm2 de düğüm sayıları 26x33 veya 30x30 civarındadır. Bu da yastıkların kaba kalite halı grubunda olduğunu ifade eder. Türk halıcılığının genel düğüm karakteri olan Türk düğümü ile dokunmuş olan yastıkların hav yüksekliği ortalama 5-7 mm.dir.

Ayrıca halı yastıkların renk özelliklerine bakıldığında; zeminde genellikle kırmızı ve sarı tonları, bezeme renklerinde ise kırmızı, sarı, turuncu, mavi, yeşil, kahverengi, bej, gri, siyah ve beyazın yoğun kullanıldığı görülmektedir.

3. Halı yastıkların desen özellikleri

Bordür desenleri; Yastıkların kısa kenarlarında ayak denilen bordürler yer almaktadır. Bu ayak yanışları genellikle Orta Anadolu’daki yastıkların dokuma yönüne göre başında ve sonunda yer alır (Ston, 2004: 64). Bu ayak yanışlarında yarım kartuş (niş) içinde yörede damgalı ayak veya küpe denilen motifler yer alır. Kartuş içindeki bu damgalar; koç boynuzu, hayat ağacı, bıtırak, çengel vb. yanışlardır. Ayak yanışlarının oldukça benzerleri Denizli-Çal ilçesi halı yastıklarında da tespit edilmiştir (Soysaldı, Paksoy, 2006:.827-834). Ayrıca çatma kadife yastıkların kısa kenarlarındaki küçük nişler içinde stilize edilmiş gül, karanfil motifli bordürler önemli bir bezeme birimidir (Tezcan, 1987: 49-53, Atasoy vd, 2001: 320-321). Bu kısa kenar yanışları Türk halı yastıkları ve çatma kadife yastıklarının genel karakteridir denilebilir.

Ayaktan sonra yastığın dört kenarını çevreleyen su yer alır. Bu sularda zikzak bölmeli üçgenler, S kıvrımlı dal bağlantılı bitki (yaprak, çiçek), eğri su, zincir bağlantılı çakmak-yay başı. Basamak ve kesme şeker yanışları yer alır. Bitki kaynaklı olan su örneklerinden bazıları yöreye has orijinal yanışlar olduğu gibi Milas halı suyu (Foto 3.) ve Kayseri-Bünyan halı suyu benzerleri de görülmektedir (Foto 9, 13).

Zemin kompozisyonları; Yozgat müzesinde 743 Envanter numaralı örnek 1978’de müzeye gelmiş, özgün bir yastık örneğidir (Foto 1). Halı yastığın bordürleri S kıvrımlı dal bağlantılı çiçek, zemini ise ortada eyerli at figürü ve köşebentlerde C kıvrımlı dal uçları lâle motifli bezenmiştir. Türk kültür tarihi ve Pazırık halısının at figürlü bordürü hatırlanırsa Türk beyleri için at figürü tartışılmaz öneme sahiptir. Bu durum dikkate alınırsa at figürlü kompozisyonun bir bey için hazırlanmış özel tasarım olabileceği söylenebilir.

Halı yastıkların bir grubunda zemin köşebentli sekizgen kompozisyonlu ve ¼ raporludur. Çerçeve içinde sekizgen, altıgen ve basamaklı dörtgen madalyonlar yer almaktadır. Bu madalyonlara yörede top veya top gül denilmektedir. Madalyon biçimlerine bakılırsa;

a- Merkezinde sekizgen içindeki yıldızı çevreleyen rozetlerle süslü, iki ucu koçboynuzlu ve sekizgen madalyon (Foto 2).

b- Merkezinde çapraz dört yönlü ok, kıvrımlı ve boncuklu çerçevesi olan altıgen madalyon (Foto 3).

c- Merkezi güneş motifli, dört yönde lotus çiçekli sekizgen madalyon (Foto 4).

d- Merkezde oniki köşeli yıldız olan, simetrik biçimli basamaklı çerçeve içinde rozet çiçekli madalyon (Foto 7).

e- Merkezde rozeti çevreleyen dal bağlantılı çiçek ve yapraklarla süslü basamaklı altıgen madalyon (Foto 9).

f- Merkezinde göz-güneş ve dört yön motifli zikzak sınır çizgili sekizgen madalyon (Foto 10). Bedrettin Gökdemir’in annesi tarafından dokunmuş olan yastık yalın ve karakteristik bir örnektir.

g- Bağlantılı göz ve geometrik şekillerle süslü basamaklı sekizgen madalyon (Foto 11).

h- Merkezdeki rozet çiçeğinden çıkan simetrik bitki bezemeli, iki ucu lotus çiçekli ve tırnaklı dilimli, şemse biçimli madalyon (Foto 12).

i- Merkezinde güneş motifli şemse biçimli madalyon (Foto 13). Bu yastığın bir kopyası aynı evde gelini Satı Zafer’in dokuduğu bir kopyası 1963 kitabelidir.

Bu madalyonların benzerlerine Sivas halı yastıklarında rastlanmaktadır (Kayıpmaz 1993: 60-63). Bazı yastıkların zemininde çiçek buketleri, sekiz veya altı köşeli yıldız ve iç köşelerde tırnaklı, içi damarlı yapraklar (Foto 5, 6, 10.) simetrik şekilde yerleştirilmiştir. Çerçeve dışında kalan köşelerde üsluplaşmış çiçekli dal, rozet (Foto 7, 9) veya muska (nuska) (Foto 3, 4, 5.) motifleri uygulanmıştır. Bu köşebentli sekizgen kompozisyon bazı yayınlarda İç Anadolu’nun tipik yastık örneği olarak kabul edilir. Tırnaklı yapraklar Türk süsleme üslubu olan saz yolu hançer yapraklara benzetilir ve bu motifin orijini olduğu ifade edilmektedir (Ston, 2004: 66- 67).

Ayrıca bu tırnaklı yapraklar, madalyonlardaki güneş, köşelerdeki rozet ve lale motiflerinin, 18 ve 19. yy.larda şehir konaklarında yaygın olarak kullanılan, Bursa’da dokunun dünyaca ünlü Osmanlı çatma kadife yastıklarında daha estetik biçimlerini görmek mümkündür. Bu benzerlik halı yastıkları dokuyan Anadolu Türkmen kadınlarının çatma yastıklara özenerek aynı motifleri uygulamaya çalıştığının ifadesidir (Bilgi, 2007).

Önemli sayıda bir grup halı yastığın dört köşesi uzun kenarlarından çıkan pençe yanışlarıyla bezenmiştir. Denizli-Çal, Sivas, Kırşehir ve Kayseri yöresi yastıklarında da görülen pençe motifinin en basit şeklinden en gösterişli şekline doğru bir gelişme akışını Yozgat halı yastıklarında görmek mümkündür (Kayıpmaz, 1993: 60-63 Soysaldı, Paksoy, 2006: 827- 834. Çekerek-Özükavak köyü ve Müzeden 2578 env. nolu örnekler oldukça basit ve şematik biçimli (Foto 10, 11.) iken Şefaatli ve Merkez-Türkmen köyü örnekleri daha süslü, gelişmiş ve estetik kazanmıştır (Foto 12,13).

Diğer bir halı yastık örneğinde; zemin ortada hayat ağacı, köşelerde ise tuğ yanışlarıyla bezenmiştir. Hayat ağacı dallarının uçlarında göz ve aşık kıvrımı (ying-yang) olan (Foto 8). Göz yanışı yörede kötü nazara karşı (paratoner amaçlı) en çok kullanılan motiftir. Aşık kıvrımı yanışına yöredeki kilim, cicim teknikli yaygı, seccade ve yastıklarda altı köşeli yıldız içinde veya farklı motiflerle birlikte oldukça sık rastlanmıştır. Hayatın dengesi olan iyilik-kötülük, gecegündüz, erkek-dişi, yer-gök kavramları gibi zıtlıkların birleşimini ve iç içe dolanarak dönüşünü simgeleyen bu motif Orta Asya kökenlidir. Tuğ motifi ise yöredeki askeri kimliği olan kişiler için yapılan bir yastık olabileceğini düşündürmektedir.

4. Sonuç

Yörede iki nesil önce kadınların kendi ihtiyaçları için dokuduğu halı yastıklar ticari kaygı olmadığı için orijinal desenlere sahiptir. Bu halı yastıklarda tamamen Türk halı geleneğine dayalı desenlerin uygulandığı söylenebilir. Halı yastıklar genellikle yörede köşe-göbek denilen ¼ desen raporludur. Yastıklardaki küpeli-damgalı ayak, kenar suları, bazı madalyonlar, bazı köşe motifleri birbirine benzer motifler arasındadır.

Tamamen farklı desenlere sahip yastık tiplerine bakılırsa altı ana grupta toplanabilir. Birincisi; at figürlü ve köşeleri lâle motifli, ikincisi; madalyonlu ve tırnaklı yapraklı, üçüncüsü; buketli ve tırnaklı yapraklı, dördüncüsü; hayat ağaçlı ve tuğlu, beşincisi; madalyonlu ve çiçek motifli, altıncısı ise madalyonlu ve pençe motiflidir. Halı yastıklar Orta ve Batı Anadolu halılarının geleneksel motiflerine sahiptir. Yöredeki araştırmalara göre bu durumun nedeni Yozgat’a çok çeşitli yörelerden Türk oymaklarının yerleştirilmiş olmasıdır.

Günümüzde halı dokunmadığı ve halkın elinde kalan halı örneklerinin oldukça azaldığı dikkate alındığında Yozgat’ta tespit edilen bu halı yastık örneklerin önemi bir kat daha artmaktadır.













Kaynaklar

Atasoy, Nurhan, vd. (2001) İpek, Osmanlı Dokuma Sanatı, TEB yayını, s. 320-321.

Bilgi, Hülya (2007) Osmanlı İpekli Dokumaları Çatma ve Kemha, İstanbul: Vehbi Koç Vakfı-Sadberk Hanım Müzesi yayını.

Deniz, Bekir (1990), “Yöre Özellikleriyle Yozgat Kilimleri”, Arkeoloji Sanat Tarihi Dergisi, E.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayını, S. 5, İzmir, s. 45-85.

Durul, Yusuf (1975), “Orta Anadolu Halk Sanatları Yarışması”, Türkiyemiz, S. 15, Şubat, İstanbul, s. 34-35.

Kayıpmaz, Naciye - Kayıpmaz, Fahrettin (1993), “Sivas Halı Yastıkları”, Kültür ve Sanat, S: 20, Türkiye İş Bankası Yayını, s. 60-63.

Soysaldı, Aysen - Paksoy, Özgür (2006), “Çal Halıları”, Çal Sempozyumu Bildirileri, 01-03 Eylül 2006, Denizli, s. 827-834.

Ston, Peter F. (2004), Tribal & Village Rugs, Thames & Hudson Ltd., New York.

Tezcan, Hülya (1987), “Bursa’da İpekçilik ve İpekli Dokumacılık”, Kültür ve Sanat, S. 35, Eylül, Bursa Özel Sayısı, İş Bankası Yay, s. 49-53.

Kaynak Kişi

Yılmaz, Göksoy (Yozgatlı, Emekli Öğretmen).

Kaynaklar

  1. Yozgat ve çevresine 15. Yüzyıldan itibaren yerleşen, Bozok adıyla anılan Türkmen boy ve oymakları ile yerleştikleri yerler şöyledir: Kızılkocalu: Yozgat, Şefaatli, Yerköy ve Musabeyli ile çevrili sahada, Salmanlu: Yozgat’ın batısında bulunan Salmanlı’da, Ağcalu: Karadere’de, Çiçeklü: Boğazlıyan çevresinde, Zakirlü: Sorgun civarında, Mes’udlu: Bölgenin en eski oymaklarındandır, Ağça Koyunlu: kalabalık bir kısmı Gedük’te bir kısım obaları da Kara Dere’de, Kavurgalu: Yozgat’ın doğusunda kendi adını taşıyan Kavurgalı Köyü ve çevresinde, Demircilü: En tanınmış obaları Sarım Beglü olup, Merkeze bağlı Sarımbey bu obanın adını taşımaktadır, Şam Bayadı: Bunlar Bozok’un sınırları içinde bulunan o zamanki ismi Gedük olan Şar Kışla’da (Sivas), Söklen: Yukarı Kanak’da, Hisar Beglü: Hasbek ve çevresinda, Karalu: Çayıralan İlçesi’nde yaşamaktadırlar. 17. Yüzyılın sonlarında devlet tarafından BOZOK’a yerleştirilen Mamalu Türkmen oymaklarından, Çapanoğulları büyük güç kazanmışlardır (bkz; B. Deniz, “Yöre Özellikleriyle Yozgat Kilimleri”, Arkeoloji Sanat Tarihi Dergisi, E.Ü. Edebiyat Fakültesi Yay, S.5, İzmir, 1990, s.45-85, F Sümer, Bozok Tarihine Dair Araştırmalar, s. 313-322, C.Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretlerin İskanı, İst. 1987, s. 81-87143,147).

Şekil ve Tablolar